Share on facebook
Share on twitter
Share on email
Share on whatsapp

Kamu Kurumları Kadına Şiddeti Önlemek İçin Üzerine Düşeni Yapıyor Mu? 

Yayınlanan araştırma sonuçları İstanbul Ekonomi Araştırma tarafından, 3-7 Mart 2022 tarihlerinde Türkiye çapında 12 ilde 1500 kişi ile yapılan anket çalışmasının sonucudur.

Mart ayı araştırmamızda katılımcılara kadına şiddetin önlenmesi konusunda kurumların görevlerini ne ölçüde yerine getirdiğini sorduk. Bu çerçevede, hükümet, polis, mahkemeler, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere beş kurum saydık. Saydığımız bütün kurumlar kadına şiddeti önleme konusunda görevlerini yerine getirmede çoğunluk tarafından “yetersiz” bulundular. Katılımcıların en çok yetersiz cevabını verdiği kurum ise mahkemeler oldu. 

Toplumun %67 ile çoğunluğu mahkemelerin kadına şiddeti önlemede “yeterli olmadığını” ya da “hiç yeterli olmadığını” ifade etti. Hükümeti ve TBMM’yi yeterli bulmayanların oranı ise %61 olarak gerçekleşti. Bununla birlikte, toplumun %51’i sivil toplum kuruluşlarının kadına şiddeti önlemedeki görevlerini yerine getirmede kısmen veya oldukça yeterli olduğunu belirtti. Polisin kadına şiddeti önleme konusunda kısmen veya oldukça yeterli olduğunu düşünenlerin oranı ise %49 olarak gerçekleşti. 

Seçmen gruplarına baktığımızda, bütün parti gruplarında çoğunluğun mahkemelerin kadına şiddeti önleme konusunda yetersiz olduğunu düşündüğünü görüyoruz. İktidar seçmeninin %38’si mahkemelerin bu konuda yeterli olmadığını dile getirirken, %11’i hiç yeterli olmadığını ifade etti.  MHP seçmeninin ise %50’si mahkemelerin kadına şiddeti önlemede üstüne düşeni yapmakta yetersiz olduğunu belirtti. 

Anket, AK Parti seçmeninin konuya ilişkin düşünceleriyle ilgili beklenmedik bir sonuç ortaya koydu. Sonuçlara göre iktidar seçmeninin %32’si, hükümetin kadına şiddeti önlemede yetersiz olduğu görüşünde. MHP seçmeninde ise bu oran %40 olarak gerçekleşti. Cumhur İttifakı seçmenlerinin çoğunluğu hükümeti bu konuda yeterli bulduğunu ifade etse de, sonuçlar, bu seçmen gruplarında azımsanmayacak bir kesimin, hükümetin üstüne düşeni yeterli ölçüde yapmadığını düşündüğünü gösteriyor. Sonuçlar ayrıca, hükümetin kadına şiddeti önlemede hiç yeterli olmadığını düşünenlerin en yoğunlukta olduğu yaş grubunun 18-24 yaş aralığı olduğunu gösteriyor. Genç katılımcıların %24’ü hükümeti bu konuda çok yetersiz bulduğunu belirtti.

Öte yandan sonuçlar, AK Parti seçmeninin %64 ile çoğunluğunun TBMM’yi kadına şiddeti önlemede “kısmen veya oldukça yeterli” gördüğünü ortaya koydu.  Kadına şiddet davalarında hükümlülerin “iyi hal indirimi” sonucu ceza sürelerinin indirilmesi kamuoyunda büyük tepki çekiyor. İyi hal indirimi, cezalandırılmasına karar verilen faile verilen cezanın “failin geçmişi, sosyal ilişkileri, yargılama sırasındaki tutum ve davranışları” gibi nedenlerle indirilmesi anlamına geliyor ve hakimlerin failler hakkındaki takdirine dayanıyor. Anadolu Ajansı’nın 7 Mart 2022 tarihli haberine göre, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yargı Teşkilatı Toplantısı’nda yaptığı konuşmada hazırlanan yeni düzenlemeyle “iyi hal indirimi” olarak bilinen takdiri indirim nedenlerinin “somutlaştırılacağını, sınırlandırılacağını ve ucu açık indirim nedeni uygulamasına son verileceğini” belirtti.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) verileri 2021 yılında 280 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü ve 217 kadının da şüpheli şekilde ölü bulunduğunu ortaya koydu. 

Anayasa Mahkemesi’nden Emsal Karar

Kadın cinayetlerinin ardından çoğu kez kurbanların zanlılar ile ilgili mahkemelere suç duyurusunda bulunduğu ya da 6284 Sayılı Kanun kapsamında koruyucu ve önleyici tedbirler alınmasını talep ettiği, ancak kamu görevlileri ve kurumlarınca gerekli adımların atılmadığı ortaya çıkıyor. Toplumda yasal çerçeve yeterli olduğu halde uygulamanın yetersiz olduğu kanısı hakim. Mart ayı anketimizde katılımcıların %77’si var olan yasaların uygulamasının iyileştirilmesinin kadın haklarının iyileştirilmesi için önemli ya da çok önemli olduğunu ifade etmişti.  Ancak kamu görevlilerinin bu alandaki ihmallerinden ve yanlış kararlarından sorumlu tutulabileceği bir mekanizma bulunmuyor. Kurban yakınları kamu görevlileriyle ilgili suç duyurusunda bulunsalar bile, çoğunlukla devlet, kamu görevlileri ile ilgili soruşturma izni vermiyor. 

Anayasa Mahkemesi Eylül ayında bu konuyla ilgili emsal olabilecek bir karara imza attı. 2013 yılında eski eşi tarafından İzmir’de öldürülen akademisyen S.E., kendisini tehdit eden eski eşini pek çok defa şikayet etmiş, ancak kamu görevlileri S.E.’yi korumak için gerekli adımları atmamıştı. T24’ten Gökçer Tahincioğlu’nun haberine göre S.E.’nin babası, olaydan sonra Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na gerekli kararları almayan hakimler ve savcılar hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak HSK, kararların yargısal nitelikte olduğunu belirterek işlem yapmadı.

S.E.’nin babası, polis ve jandarma karakollarındaki görevlilerle, Aile Bakanlığı’na bağlı Şiddet Önleme ve İzlem Merkezi’ndeki görevliler hakkında da şikayette bulundu ancak kaymakamlık soruşturma izni vermedi. Bu karara yapılan itirazı da İdare Mahkemesi reddetti. Baba, bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

Anayasa Mahkemesi, S.E. başvurularını yaptığı sırada yürürlükte bulunan İstanbul Sözleşmesi’ne de atıfta bulunarak, yasal çerçeve S.E.’nin korunması için gerekli enstrümanları sağladığı halde gerekli kararları almayan kamu görevlilerinin soruşturulmamasının hak ihlali olduğuna hükmetti. Karar, söz konusu kamu görevlilerinin soruşturulması için ilgili mercilere gönderildi. Anayasa Mahkemesi kararında “şiddetin önlenmesi bağlamında devletin bu gibi olaylara göstereceği yargısal tepkinin, benzer olayların yaşanmaması bakımından önem taşıdığının altı çizilmelidir” denildi.

 

 

 

Ayrıcalıklı Abonelik

Türkiye Raporu’na Abone olarak her ay Türkiye çapında 1500 kişi ile yapılan anket çalışmalarının sonuçlarına ulaşabilirsiniz. Tüm sonuçlar parti, yaş, çalışma ve eğitim kırılımlarıyla beraber raporda yer alır. Aşağıdaki farklı paketleri inceleyerek seçtiğinizi satın alın.

İlgili Gönderiler

ABONELİK PAKETLERİMİZİ İNCELEDİNİZ Mİ?

Size uygun paketi seçin, detaylı anket raporları düzenli olarak e-postanıza gelsin.

İNCELE

Önerilenler

Türkiye Raporu mobil uygulamasına abone ol, her ay Türkiye çapında 2000 kişiyle yapılan anket çalışmalarının detaylı sonuçları ayda iki kez cebine gelsin.

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Yeni hesap oluştur!

Kayıt için aşağıdaki formu doldurun

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için aşağıda kullanıcı adınızı ya da email adresinizi girin.