Share on facebook
Share on twitter
Share on email
Share on whatsapp

Kadına Yönelik Şiddette Dünya Liderliği

Kaan Eroğuz

İnsanlık tarihini eşitsizlik ve adaletsizliğe karşı mücadelenin tarihi olarak okuduğumuzda karşımıza çıkan tarih yazıcılarının başında kadınların geldiğini görüyoruz. Modern dünyada cinsiyetçi/ataerkil ayrımların sorgulanmasında ve kadın-erkek eşitliğine dayalı demokratik talebin güçlenmesinde kadınların yüzyıllar boyunca verdiği mücadelenin önemli gelişmeler sağladığı görülüyor. Özellikle 19. yüzyılın başında Avrupa ülkelerinde işçilere tanınan oy hakkından sonra kadınların da eşit yurttaşlık haklarından yararlanmak ve seçme hakkını elde etmek için başlattıkları mücadeleler kadınlara tanınan “ikinci sınıf yurttaş” algısının kırılmasında ve kadınların başta yaşama özgürlüğü gibi en temel insani hakları olmak üzere demokratik kazanımlarını elde etmelerinde önemli bir tarihsel eşik sunduğu söylenebilir.

19. yüzyıldan bu yana modern demokratik kurumların ve eşit toplum idealinin gelişmesinde önemli bir aktör rolü üstlenen kadınlar, yerleşik hayata geçildiğinden beri devam eden ataerkil yapının kırılmasında ve hemen hemen dünyanın her coğrafyasında kadına dair olumsuz ve ikincil bakışın yerinden edilmesinde önemli ilerlemeler kaydetti. Bu gelişmeler, kadınları diğer cinsel kimliklerle beraber toplumsal ve siyasal yaşamın ayrılmaz bir parçası kılarken modern demokrasinin gelişmesini de olumlu yönde etkiledi. Ancak tarihsel süreç içerisinde yaşanan tüm gelişmelere rağmen günümüz dünyasında kadınların maruz kaldıkları ayrıştırıcı dil ve şiddet olayları alınacak daha çok mesafenin olduğunu bize gösteriyor.

Ortaya konan uluslararası verilere baktığımız zaman, OECD ülkeleri arasında en fazla şiddete maruz kalan kadınların Türkiye’de yaşayan kadınlar olduğu saptanıyor. Türkiye, %38 oranla kadınların en fazla şiddete maruz kaldığı OECD ülkesi olarak birincisi sırada yer alırken onu, %37,4 oranıyla Kolombiya, %36 oranla Kosta Rika takip ediyor. ABD ise %35,6 şiddete maruz kalan kadın oranıyla dördüncü sırada yer alıyor. Listeyi %30 şiddete maruz kalan kadın oranıyla Finlandiya, %29 oranla İngiltere, %26 oranla Fransa, %22 oranla Almanya ve %19 oranlarla Yunanistan ve İtalya takip ediyor.

Yirminci yüzyılın ilk yarısında dünyada kadınlara seçme ve seçilme özgürlüğünü anayasal düzlemde tanıyan Türkiye’nin, yirmi birinci yüzyılın ilk yarısında kadınların en fazla şiddete maruz kaldığı OECD ülkesi konumunda olması oldukça düşündürücü. “Hayatlarında en az bir kere eşi veya sevgilisinin fiziksel ve/veya cinsel şiddetine maruz kalan kadınların oranını” gösteren OECD verileri, Türkiye’de kadınların önemli bir kesiminin hayatlarında en az bir kere bu şiddet türüne maruz bırakıldıklarını ortaya koyuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Mart 2021 tarihinde imzaladığı 3718 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Resmi Gazetede yayınlanmasıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmasının kadınlara yönelik şiddet ve taciz olaylarının artmasında önemli rol oynadığı iddia ediliyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı 2021 yılında yayınladığı rapora göre; 2021 yılında Türkiye’de 280 kadın cinayeti yaşandığı, 217 vakada da şüpheli kadın ölümünün gerçekleştiği bilgisine yer veriliyor.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2022 yılı başından itibaren aylık olarak yayınladığı raporlara baktığımızda ise; 2022 Ocak ayından Ekim ayına kadar Türkiye’de 246 kadın cinayetinin işlendiği, 186 kadının ise şaibeli bir şekilde öldüğü verisi yer alıyor. Dolayısıyla yılın bitmesine üç ay kadar bir süre olmasına karşın Türkiye’de 2021 yılında yaşanan kadın cinayetleri sayısının, 2022 yılının Eylül ayı sonunda neredeyse yakalandığı göze çarpmakta. Bu istatistiki veriler, Türkiye’de yaşanan kadın cinayetlerinin ve/veya şaibeli kadın ölümlerinin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı günden itibaren artarak devam ettiğini de doğruluyor.

Tüm dünyada toplumsal yaşamın önemli sorunları arasında yer alan kadına yönelik şiddet sorununun, Türkiye’de gündemi meşgul etmesi gereken oldukça ciddi bir problem olduğu ve çözümsüzlüğe mahkum edildiği her geçen gün daha da şiddetlenerek arttığı ortaya konan verilerden anlaşılıyor. İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere kadınlara yönelik her türlü şiddetin ulusal ve uluslararası yasal anlaşmalarla ağır yaptırımlara maruz bırakılması ve suç işleyen faillere dönük caydırıcı önlem ve cezaların ağırlaştırılması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi noktasında önemli gündem maddelerini oluşturmayı sürdürüyor. 

Kaynakça:

Euronews, Erkeklerden Fiziksel veya Cinsel Şiddet Gören Kadınların Oranı: Avrupa ve OECD’nin Lideri Türkiye

https://tr.euronews.com/2022/03/31/erkeklerden-fiziksel-veya-cinsel-siddet-goren-kad-nlar-n-oran-avrupa-ve-oecd-nin-lideri-tu 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Veriler

https://kadincinayetlerinidurduracagiz.net/kategori/veriler?sayfa=1 

OECD, Violence Against Women

https://www.oecd.org/gender/vaw.htm

Ayrıcalıklı Abonelik

Türkiye Raporu’na Abone olarak her ay Türkiye çapında 1500 kişi ile yapılan anket çalışmalarının sonuçlarına ulaşabilirsiniz. Tüm sonuçlar parti, yaş, çalışma ve eğitim kırılımlarıyla beraber raporda yer alır. Aşağıdaki farklı paketleri inceleyerek seçtiğinizi satın alın.

İlgili Gönderiler

ABONELİK PAKETLERİMİZİ İNCELEDİNİZ Mİ?

Size uygun paketi seçin, detaylı anket raporları düzenli olarak e-postanıza gelsin.

İNCELE

Önerilenler

Türkiye Raporu mobil uygulamasına abone ol, her ay Türkiye çapında 2000 kişiyle yapılan anket çalışmalarının detaylı sonuçları ayda iki kez cebine gelsin.

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Yeni hesap oluştur!

Kayıt için aşağıdaki formu doldurun

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için aşağıda kullanıcı adınızı ya da email adresinizi girin.