AK Parti ilk kez Haziran 2015’teki genel seçimlerde meclis çoğunluğunu kaybetti. O dönem 13 yıldır iktidarda olan AK Parti nasıl geri döndü? Gezi Parkı protestoları ve 17-25 Aralık sonrası gittikçe otoriterleşen Türkiye’de siyasi ve toplumsal atmosfer sandığa nasıl yansıdı? Haritalarla Seçimler’in sekizinci bölümünde 2015 Haziran ve Kasım genel seçimleri var.
2010’lara gelindiğinde AK Parti iktidarının Gülenciler ile olan ilişkilerinde çatlaklar baş göstermeye başlamıştı. Artık 2000’lerin başındaki iş birliğinden söz etmek mümkün değildi. Fakat Gülenciler bürokraside, yargı ve poliste kadrolaşmış ve devlette paralel bir örgütlenme oluşturmaya başlamıştı. 2011 genel seçimlerinden sonra Gülenciler Erdoğan’ı ve iktidarı eleştirmeye başlamış fakat bu gerginlik 2012’ye kadar yüzeye çıkmamıştı. 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın PKK temsilcileriyle yürütülen “Barış Süreci” öncesi müzakereler nedeniyle ifadeye çağrılması Gülencilerin iktidarı sarsmaya yönelik kritik bir hamlesiydi.
İktidar-Gülenciler çatışmasının gittikçe tırmandığı bu dönemde 2013 yılı hem AK Parti iktidarı hem de Türkiye yakın tarihi açısından önemli kırılma noktalarının yaşandığı bir yıl olacaktı. Gezi Parkı protestoları işte bu eşikte patlak verdi. İstanbul’daki Taksim Gezi Parkı’na Topçu Kışlası’nın yeniden inşa edilmesine karşı çıkanlar projeyi protesto etmek amacıyla meydanda çadır kurmuşlardı. Eylemlerin büyüdü ve kalabalıklaştı. Protesto dalgası bir ay kadar sürdü. Eylemlerde sekiz sivil, iki güvenlik görevlisi hayatını kaybetti. Gezi Parkı protestoları Cumhuriyet tarihinin en büyük sivil protesto hareketi olarak tarihe geçti.
2013 sonlarına doğru iktidarın Gülencilerle çatışması yeni bir alana taşındı. İktidar, Gülencilerin örgütlenmesinde kilit önem taşıyan dershaneleri kapatma kararı aldı. Gülenciler bu hamleye üst düzey bürokrat, bakan ve iş insanlarının yolsuzluk iddialarını ortaya atarak karşılık verdi. 17 ve 25 Aralık 2013’te başlatılan soruşturma operasyonlarında pek çok üst düzey kadroların dinleme kayıtları bulunuyordu. İktidar, “paralel devleti” işaret ederek bu soruşturmaları reddetti. Gülenciler böylece “Fetullahçı Terör Örgütü” (FETÖ) olarak tanımlanmaya başladı, kadrolarda kemikleşmiş bu yapının mensuplarına yönelik terör örgütü kovuşturmaları başlamış oldu.
Bu iklimde 2014 yılına gelindiğinde ise 2007 anayasa değişikliği referandumunun getirdiği değişiklikler ile Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir Cumhurbaşkanı halk oylamasıyla seçildi. Üç aday vardı: Recep Tayyip Erdoğan, CHP ve MHP’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu ve HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş. Seçimin sonucunda Abdullah Gül sahneden inerken Recep Tayyip Erdoğan oyların %51,79’unu alarak Cumhurbaşkanı seçildi. Recep Tayyip Erdoğan, halk oylamasıyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı oldu.
Ankara ve İmralı Arasında: Kürt Hareketi ve Çözüm Sürecinin Sonu
2015 genel seçimleri Kürt siyaseti için önemli bir eşikte gerçekleşti. 2009’da AK Parti iktidarı Çözüm Süreci olarak bilinen açılımı başlatmış, bu süreçte Kürtçe ulusal kanal açılması gibi önemli sembolik adımlar gerçekleştirmişti. 28 Aralık 2012’de Erdoğan, İmralı’da hapis yatmakta olan Abdullah Öcalan ile görüşmeler yaptığını duyurdu. Abdullah Öcalan bu açılımın ve müzakere sürecinin tek muhatabıydı. 2013’e gelindiğinde pek çok farklı kesimden “âkil insanlar” grupları oluşturulmuştu. 2013-2015 arasında da BDP-HDP milletvekillerinin sürece dahil edilmesiyle Kürt siyasi hareketi adına iyimser bir rüzgâr esmeye başlamıştı. 21 Mart 2013’te Nevruz’da, Diyarbakır’da Abdullah Öcalan’ın mektubu hem Türkçe hem Kürtçe olarak okundu ve PKK’nın silahlı güçlerini Türkiye’den çekmesinin ve ateşkesin başlangıcı oldu. Fakat bu süreç uzun sürmedi.
Şubat 2015’te hükümet ve HDP yetkililerinin ortak bir toplantıyla açıkladıkları mutabakat, çözüm sürecinin sonuna gelindiğinin açık bir işaretiydi. 25 Şubat 2015’te Demirtaş “Öcalan şartlı silah bırakma çağrısı yaptı” diyerek Öcalan’ın ön şart olarak ortaya koyduğu on maddeyi açıkladı. 28 Şubat 2015’te ise Dolmabahçe Sarayı’nda İmralı Heyetinden Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ile birlikte dönemin İçişleri Bakanı, Başbakan Yardımcısının da bulunduğu bir heyet Dolmabahçe Sarayı’nda basın açıklamasında bulundular. Aynı gün PKK terör örgütünün yöneticilerinden Mustafa Karasu, “AKP Hükûmeti Önderliğin ortaya koyduğu 10 başlıkta müzakere edip sorunu çözecek midir, çözmeyecek midir? Bu sorunun cevabı çok önemlidir. Bu sorun çözülmeden PKK silah bırakacak, PKK Kongresini yapıp silah bırakma kararı alacak biçimindeki yaklaşımlar demagojidir, aldatmak ve sorunu çarpıtmaktır” ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Ukrayna dönüşü yaptığı açıklamada Çözüm Süreci’nin sonuna işaret eden şu sözleri kullandı: “Açıklanan 10 maddelik metne gelince; o metinde bir demokrasi çağrısı yok. Bu metnin demokrasi adına neresini kabul edeceğim? Metni incelersek oradaki konuların çoğunun demokrasiyle falan yakından uzaktan alakası yok. Hala yeni yeni talepler ortaya çıkıyor. Daha sonra Başbakan Yardımcımızın yaptığı bir açıklama var. Onların tamamen aksine. Yani birbiriyle tamamen örtüşen bir şey yok. O zaman neyi görüştüler? Buna ortak bir deklarasyon diyebilir misiniz? Böyle bir şey var mı?”.
7 Haziran 2015’teki genel seçimler bu karmaşık siyasi atmosferde gerçekleşti. HDP, sert bir seçim kampanyası sonucu oyların %13’ünü kazanarak barajı geçti ve parlamentoya 80 vekil gönderdi. Oyların %41’ini alan AK Parti ise tek başına iktidar olamadı. MHP ise oyların %16’sını aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerin ardından hükümeti kurma görevini Başbakan Davutoğlu’na verdi. Davutoğlu, MHP, CHP ve HDP heyetleriyle teker teker görüşmeler yaptı. Fakat sonuç olumsuzdu. Hükümet kurulamadı. 1 Kasım için erken seçim kararı alındı.
İki seçim arası Türkiye terör eylemleri ile sarsıldı. PKK, IŞİD ve TAK terör örgütlerinin gerçekleştirdiği bu eylemlerden 10 Ekim 2015’te gerçekleşen ve 103 kişinin yaşamını yitirdiği Ankara Gar saldırısı ile 20 Temmuz 2015’te gerçekleşen 34 kişinin yaşamını yitirdiği Suruç Saldırısı akıllara kazındı.
Terör saldırılarının gündemden inmediği birkaç ayın ardından 1 Kasım’daki seçimlerde AK Parti oyların %49,5’sini kazanarak tek başına iktidar oldu. CHP oyların %25,95’ini alırken MHP’nin oy oranı %16’dan %11,9’a düştü. AK Parti’nin Çözüm Sürecini bitirerek Kürt hareketi konusunda sert bir siyaset izlemeye başlamasının MHP’nin oy oranındaki düşüşü açıkladığı söylenebilir.
- 2015 Haziran genel seçimlerinde AK Parti yaklaşık %41 oy oranı elde etti ve mecliste hükümet kurabilecek çoğunluğu yakalayamadı. AK Parti’nin oyları 2011 genel seçimlerine göre %9 civarında azaldı. Parti en fazla oy kaybını Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşadı. 4 ay sonra gerçekleştirilen Kasım-2015 seçimlerinde ise AK Parti’nin oyları %9 artarak tekrar %50 seviyesine geri yükseldi. AK Parti, HDP’ye, MHP’ye ve CHP’ye karşı kaybettiği 78 ilçede tekrar birinci parti oldu.
- 2015 Haziran seçimlerinde oy oranı en stabil olan parti CHP oldu. CHP, 2011 genel seçimlerinde %26 oy oranı elde ederken bu oran 2015 Haziran seçimlerinde %25’e geriledi ve toplamda %1’lik oy kaybı ortaya çıktı.CHP’den Anadolu Partisi, Vatan Partisi ve HDP’ye oy geçişleri yaşandı. 2015 Haziran seçimleri öncesinde CHP’ye yapılan ön seçim birçok ilde oy oranlarının %2-7 arasında artmasına katkı sundu. Ordu, Osmaniye, Rize, Bursa, Burdur, Bolu, Antalya’da CHP’nin oyları yükseldi. AK Parti’nin ilçelerde %7-10 aralığında oy kaybetmesi CHP’nin Ege ve Akdeniz’de 30 ilçede AK Parti’den fazla oy almasında etkili oldu. 2015 Kasım seçimlerine gelindiğinde ise CHP’nin oylarında yine çık kısıtlı bir değişim meydana geldi. Partinin oylarında %0,3 artış gözlemlendi. Oy değişiklikleri coğrafi olarak incelendiğinde ise Ege, Akdeniz, Batı Marmara ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde CHP oy artırdı. Karadeniz, İç Anadolu ve özellik le Haziran seçimlerinde adayların başarısından kaynaklanan oy artışlarının gerçekleştiği (Ordu, Bolu, Osmaniye, Bursa) şehirlerde oy kaybı yaşandı.
- 2015 Haziran seçimleri MHP’nin %16,3 oy oranıyla 1999’dan sonra en yüksek oy oranına eriştiği seçim oldu. MHP, 2011 genel seçimlerine göre %3,3 oy artırdı. MHP’nin oyları özellikle Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz ve Erzurum yöresinde %5-10 aralığında artarken batı bölgelerde daha kısıtlı arttı hatta yer yer azaldı. Oy kaybındaki temel faktör 2011 genel seçimlerinde MHP’nin baraj sorunu yaşamaması için partiye oy veren CHP’li seçmenin geri dönmesi oldu. 2015 Kasım seçimlerinde ise MHP’de %4,4 oy kaybı oldu. MHP’den kopan oyların %90’ı AK Parti’ye, %10’u ise CHP’ye yöneldi. MHP’nin Haziran seçimlerinde birinci parti olduğu Anamur, Aydıncık, Gülnar, Tarsus, Kozaklı gibi toplamda 15 ilçede AK Parti birinci parti konumuna geldi.
- 2015 Haziran seçimlerinde Kürt siyasi hareketi 2002’den sonra ilk defa seçimlere bağımsız adaylarla değil, parti olarak katılma kararı aldı ve HDP ilk defa bir genel seçime katıldı. Haziran seçimlerinde HDP %13,1 oy oranı elde ederek parlamentoya girdi Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bulunan 119 ilçede birinci parti oldu ve 102’sinde %50’den fazla oy aldı. Partinin oyları İstanbul, İzmir, Mersin, Adana, Gaziantep, Erzurum gibi illerde %10’un üzerine taşındı. 2015 Kasım seçimlerinde ise HDP’nin oylarında %2,5 düşüş gerçekleşti. Hatay ve Şırnak hariç tüm illerde ve ilçelerde HDP’nin oylarında kayda değer düşüşler gözlemlendi. 2015 Kasım seçimlerinde HDP’nin birinci olduğu ilçe sayısı 97’ye geriledi.
- 2015 Haziran ve Kasım genel seçimlerinde ikinci partiler incelendiğinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde AK Parti’nin ön plana çıktığı görülmektedir. Batı bölgelerde CHP’den, Doğu ve Güneydoğu’da ise HDP’den sonra AK Parti gelmektedir.
- CHP ise Orta Karadeniz, Güney ve Doğu Marmara, Antalya ile Erzincan yörelerinde ikinci parti durumundadır. 2015 Haziran ile Kasım arasında karşılaştırma yapıldığında CHP’nin 2015 Kasım seçimlerinde MHP’nin oy kaybetmesiyle beraber İç Anadolu’daki birçok ilçede ikinci parti olduğu görülmektedir. CHP, Haziran seçimlerinde 294 ilçede ikinci parti iken bu sayı Kasım seçimlerinde 441 olmuştur.
- MHP, 2015 Haziran seçimlerinde Türkiye genelinde 359 ilçede ikinci sırada yer almıştır. İkinci olduğu ilçeler çoğunlukla İç Anadolu, Akdeniz’in iç kesimleri, İç Ege, Batı Karadeniz’in iç kesimleri ve Erzurum/Bayburt/Gümüşhane bölgelerinde bulunmaktadır. Bu bölgelerde çoğunlukla AK Parti birinci sıradadır.
- HDP’nin ikinci sırada bulunduğu ilçe sayısı Haziran seçimlerinde 43, Kasım seçimlerinde 54 olmuştur. İkinci olunan ilçeler çoğunlukla Şanlıurfa, Adıyaman, Kars, Konya, İstanbul, Mardin, Bingöl ve Bitlis’te bulunmaktadır.
Kılıçdaroğlu'lu Yıllar: Haziran ve Kasım 2015 Seçimlerinde CHP
- CHP, 2015’te yapılan genel seçimlerde %25 dolaylarında oy almıştır. 2011-2015 Haziran arasındaki oy değişimi coğrafi olarak incelendiğinde Trakya, İç Ege, Orta Karadeniz ve İç Anadolu bölgesinde CHP’nin istikrarlı oy artışı gerçekleşmiştir. Diğer bölgelerde ise yer yer oy artışları olmakla beraber çoğunlukla oy kaybı öne çıkmaktadır.
- 2015 Kasım seçimlerinde ise CHP’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Ankara çevresi, Ege ve Trakya’da oy artırmıştır. Haziran seçimlerinde ön seçimden gelen adayların yarıştığı illerde CHP’nin oylarında düşüş tespit edilmiştir.
2015 Haziran Genel Seçimlerinde İktidar ve Ana Muhalafet
- Haritada CHP ve AK Parti’nin oyları kıyaslanmıştır. CHP’nin oyları Trakya, Ege kıyıları, Denizli, Mersin, Tunceli, Eskişehir, Sivas-Malatya’nın birkaç ilçesinde ve Bursa yöresinde AK Parti’nin üzerine çıkmıştır.
- 2015 Haziran genel seçimlerinde AK Parti’nin %9 oy kaybetmesinden kaynaklı olarak CHP’nin oyları AK Parti’nin üzerine çıkmıştır.
Muhalif Bahçeli'nin Son Seçimleri: Haziran 2015'te MHP
- 2015 Haziran genel seçimlerinde MHP'nin oyları Türkiye genelinde %3,3 artış gösterdi.
- Coğrafi olarak incelendiğinde de MHP'nin çoğu ilçede oy oranını artırdığı görülmektedir.
- Partinin oyları 144 ilçede gerilemiştir. Bu ilçeler çoğunlukla CHP'nin ön seçim yaptığı ya da 2011 genel seçimlerinde CHP seçmeninin MHP'ye %2 ve daha fazla emanet oy verdiği ilçeler olmaktadır
Muhalif Bahçeli'nin Son Seçimleri: Kasım 2015'te MHP
- 2015 Kasım seçimlerinde MHP'nin oylarında %5 civarında oy kaybı yaşandı ve ülke genelindeki çoğu ilçede MHP'nin oyları geriledi.
- 19 ilçede ise MHP oylarında artış tespit edilmiştir. MHP'nin oy artırdığı ilçeler Ardahan haricinde farklı coğrafyalara dağılmıştır.
- Aydın, Uşak, Karabük, Mersin, Hatay, Samsun, Ardahan, Van ve Diyarbakır'da MHP'nin oy artırdığı ilçeler bulunmaktadır.
2015 Haziran Genel Seçimlerinde Muhalefetin İki Yüzü
- 2015 Haziran seçimlerinde MHP %16.3, CHP %25.3 oy oranı elde etmişti. Ege, Marmara, Batı Akdeniz, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun batı kesimlerinde CHP’nin MHP’ye karşı üstünlüğü göze çarpmaktadır.
- Kütahya, Afyon çevreleri, İç Anadolu’nun büyük çoğunluğunda ve Kürt vatandaşların yoğun olarak yaşadığı ilçelerde MHP’nin oyları CHP’den fazladır.
- 2015 Haziran seçimlerinde CHP’nin, HDP’ye oy kaybetmesinden ötürü MHP Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ön plana çıkmıştır.
2015'te Kürt Hareketi ve Türk Milliyetçiliği
- Haritada 2015 Haziran genel seçimlerinde HDP ve MHP oyları kıyaslanmıştır.
- Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde HDP’nin MHP’ye karşı net üstünlüğü görülmektedir.
- Bölge haricinde Kırşehir/Boztepe, Cihanbeyli, Kulu, Samandağı, Gölmarmara, Germencik, Didim ve İstanbul/İzmir’de 11 ilçede HDP oyları MHP’nin üzerinde gerçekleşmiştir.
2015 Haziran Genel Seçimlerinde CHP ve Milli Görüş
- Haritada Saadet Partisi’nin CHP’den fazla oy aldığı ilçeler yeşil renk ile gösterilmektedir.
- Türkiye genelinde 39 ilçede Saadet Partisi, CHP’yi geçmiştir.
- Saadet Partisi’nin fazla oy aldığı ilçeler Konya, Çankırı, Sivas, Trabzon, Erzurum, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Malatya, Adıyaman ve Batman’da bulunmaktadır.
- CHP’nin bu 39 ilçede oy ortalaması %2,02’dir.
2015 Kasım Genel Seçimlerinde BBP ve Milli Görüş
- 2015 Haziran genel seçimlerine Saadet Partisi ve BBP ortak liste ile katılmıştı. Kasım seçimlerine gelindiğinde ise iki parti ayrı ayrı yola devam ettiler. Türkiye genelinde Saadet Partisi %0.68, BBP ise %0.54 oy oranı elde.
- Coğrafi olarak partilerin birbirlerine karşı üstünlük kurduğu alanlar incelendiğinde İzmir, Aydın, Muğla, Denizli yörelerinde BBP’nin üstünlüğü görülmektedir. Ayrıca İç Anadolu, D. Güneydoğu ve Kastamonu çevrelerinde de BBP, Saadet Partisi’nden yüksek oy almıştır.
- Saadet Partisi’nin en güçlü olduğu bölgeler ise Doğu Marmara (Kocaeli, Düzce, Sakarya) ve Doğu Karadeniz (Ordu, Giresun, Trabzon, Rize) olmuştur.
Haritalar ve analiz: Mert UZUNSOY
Türkiye’deki seçimler ve siyasi coğrafyada yaşanan değişimlere ilgi gösteren ve bu yönde araştırmalar sürdüren bir araştırmacıdır. 2020 yılında Trakya Üniversitesi Ekonometri bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Lisans eğitimi devam ederken Ordu, Adana, Edirne ve Ankara’da değişen seçim aritmetiği üzerine çalışmalar yaptı. Ocak 2021-Şubat 2022 tarihleri arasında Türkiye Raporu’nda genel ve yerel seçimler üzerine araştırmalar yaptı. Daraltılmış bölge, dar bölge seçim sisteminin Türkiye’de uygulanması durumunda ortaya çıkması muhtemel sonuçları çalıştı. Araştırmalarını seçimlerde yanlış oy kullanımı, seçim sistemleri, Türkiye’nin siyasi coğrafyası, seçmen davranışını etkileyen faktörler, tarımda yaşanan gelişmelerin seçimlere etkisi, göç hareketlerinin seçim coğrafyasına etkileri konularında sürdürmektedir. Mert UZUNSOY, Mart 2022’den beri TEPAV’da Araştırmacı olarak çalışmaktadır.
Giriş yazısı ve yayına hazırlayan: Serenay SASA
Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünden mezun oldu. Değişim öğrencisi olarak bir yıl Paris Siyasal Bilgiler Enstitüsü’nde (Sciences Po Paris) eğitim aldı. 2021 yılında Fransa’daki Aix-en-Provence Siyasal Bilgiler Enstitüsü’nde (Sciences Po Aix) karşılaştırmalı siyaset alanında yüksek lisans eğitimini tamamladı. Sasa, Şubat 2022’den bu yana Türkiye Raporu’nda araştırmacı olarak görev yapmakta ve ODTÜ’de siyaset bilimi alanında doktora eğitimine devam etmektedir. Araştırma ilgi alanları arasında Ortadoğu siyaseti, siyasal İslam, oy davranışı ve sosyal eşitsizlikler yer almaktadır.