Yayınlanan araştırma sonuçları İstanbul Ekonomi Araştırma tarafından, 3-7 Şubat 2022 tarihlerinde Türkiye çapında 12 ilde 1500 kişi ile yapılan anket çalışmasının sonucudur.
Şubat ayı anketinde, katılımcılara “Yaşadığınız evin, şehrinizde meydana gelebilecek bir doğal afete (deprem, sel,yangın) karşı güvenli olduğunu düşünüyor musunuz?” diye sorduk. Sonuçlara göre toplumun %54 ile yarısından fazlası yaşadığı evin doğal afetlere karşı güvenli olduğunu düşünmüyor. Toplumun %42’si, yaşadıkları evin, doğal afetlere karşı dayanıklı ve güvenli olduğu görüşündeyken %4 bu konuda bir fikri olmadığını belirtti.
Türkiye, dünyanın levha hareketleri açısından en aktif bölgelerinden birinde yer alıyor. Bu nedenle ülkemizde deprem, diğer doğal afetlere oranla daha sık meydana geliyor. Jeolojik verilere göre Türkiye’nin hemen her bölgesi deprem riski ile karşı karşıya. Araştırmalar, sanayi ve nüfusun %98’i ile toplam alanın %93’ünün deprem tehdidi altında olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte ülkemizde binaları tehdit eden tek tehlike deprem de değil. 11 Ağustos 2021’de Batı Karadeniz’de meydana gelen sel felaketi sırasında 191 bina yıkılmış, 137 bina da ağır hasarlı olduğu için acil yıkılmasına karar verilmişti.
Toplumumuzda deprem bilincinin oluşturulması ve depremlere karşı hazırlıklı olunması amacıyla 1-7 Mart tarihleri arası “Deprem haftası” olarak kabul ediliyor. Deprem Haftası nedeniyle düzenlenen toplantıda konuşan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener’e göre beklenen Marmara Depremi’nin büyüklüğünün 7’nin üzerine çıkabilir. KRDAE Değerlendirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat ise Marmara’da 2030 yılına kadar 7 büyüklüğünde bir depremin olma olasılığının %64, 2050’ye kadar ise %75 olduğunu ifade ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) raporuna göre 7,5 büyüklüğünde bir deprem senaryosunda İstanbul’da yaklaşık 194.000 binanın orta ve üstü seviyede, 48 bin binanın ise ağır veya çok ağır hasar görmesi tahmin ediliyor. Rapor ayrıca, İstanbul’da 7,5 büyüklüğünde bir depremin gece gerçekleşmesi halinde 14 bin civarında can kaybının meydana gelebileceğini belirtiyor.
Türkiye’de kentsel dönüşüm mevzuatı 2011 yılındaki Van Depremi’nin ardından, 2012 yılında çıkarıldı. Anadolu Ajansı’nın 14 Ağustos 2021 tarihli haberine göre 1999 depreminden bu yana İstanbul’un belirli semtlerinde 90 binin üstünde konut kentsel dönüşüm kapsamında dönüştürüldü. Bununla birlikte, kentsel dönüşüm ile ilgili istatistikler Türkiye çapında 1,5 milyonu acil olmak üzere 6,5 milyon konutun deprem riskine karşı yenilenmesi gerektiğini gösteriyor. Dünya’nın haberi, bu kapsamda son 9 yılda 240 bin yapı için riskli raporu alındığını belirtiyor.
Türkiye’deki Konutlarda Sığınak Var mı?
Rusya ve Ukrayna kriziyle birlikte sığınakların savaş ve doğal afet gibi tehlike durumlarındaki önemi yeniden gündeme geldi ve Türkiye’deki konutlarda sığınak olup olmadığı tartışılmaya başlandı. Sığınaklarla ilgili Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın hazırladığı ve 1988 yılında yayınlanmış bir yönetmelik bulunuyor. Yönetmeliğe göre kullanım amacına göre sığınaklar ikiye ayrılıyor: Serpinti ve basınç sığınakları. Serpinti sığınakları “kimyasal ve biyolojik harp maddelerine, nükleer silahların zayıflamış basınç ve ısı tesirlerine ve konvansiyonel silahların parça tesirlerine karşı” koruma sağlayan sığınaklar olarak tanımlanıyor. Yönetmeliğe göre “bağımsız bölüm sayısı 12’yi ve toplam kullanım alanı 1500 metrekareyi geçen tüm konutlarda” serpinti sığınağı yapılmak zorunda. Aynı şekilde toplam yatak sayısı 50’den fazla olan yurt, yatakhane, otel, pansiyon, gibi kalıcı veya geçici konaklama yapılan tesislerde de sığınak yapılması gerekiyor. Bununla birlikte sinema, eğlence yeri, otopark, garaj, pasaj ve kapalı çarşı gibi yapıların yeraltında inşa edilmesi için belediyelerce kolaylık sağlanması ve bu gibi tesislerin gerektiğinde sığınak olarak kullanılması için gerekli tedbirlerin alınması öngörülmüş. Yönetmelikte ayrıca, yapılacak metroların gerektiğinde genel sığınak olarak kullanılmak üzere inşa edilmeleri vurgulanıyor.
Sığınakların olası bir tehlike durumunda kullanılması için devamlı boş ve temiz tutulmaları gerekiyor. Sığınaklarda ayrıca duş, tuvalet, mutfak gibi yaşam alanlarının ve temel ihtiyaç maddelerinin bulunması zorunlu tutuluyor.
Bununla birlikte, yönetmelik, barış zamanında, sığınakların binanın kullanma bütünlüğünü bozmadan ve sığınak özelliklerini kaybetmeden başka amaçlarla da kullanılabileceğini ifade ediyor. Sığınakların tapuları olmadığı için satılmaları veya kiraya verilmeleri mümkün değil. Fakat, apartman maliklerinin, yönetmeliğe aykırı davranarak bu alanları kiraya verdiği örnekler az değil. Böyle durumlarda, binanın ortak kararıyla, bu alanlar kiraya verilip kira gelirleri apartman malikleri tarafından alınabiliyor. İmar aflarıyla birlikte tapulaştırılan sığınaklar da mevcut. Trabzon’da 631 kamu çalışanı ile yapılan bir araştırma ise kamu çalışanlarının %42,6’sının kurumlarındaki sığınakların depo veya arşiv olarak kullanıldığını ifade ettiğini gösteriyor. Sığınakların, amacına uygun kullanılması için düzenli denetime tabi tutulmaları gerekiyor.
Mevzuatın sığınak yapılmasını zorunlu tuttuğu binaların ne kadarında yönetmelikteki şartları karşılayan sığınak bulunduğu ve bu sığınakların ne kadarının kullanım amaçlarına uygun şekilde korunduğu ile ilgili veri bulunmuyor.
Kaynaklar:
Ergün, S., Usta, P., Alparslan Gök, S. Z., & Weber, G. W. (2021). A game theoretical approach to emergency logistics planning in natural disasters. Annals of Operations Research, 1-14.
İlerisoy, Z. Y., Gökşen, F., Soyluk, A., & Takva, Y. (2022). Deprem Kaynaklı İkincil Afetler ve Türkiye Örneklemi. Online Journal of Art and Design, 10(2).
Günaydin, G. (2016). Trabzon ilindeki kamu çalışanlarının sığınaklar konusundaki farkındalığı (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Afet Yönetimi Anabilim dalı, Gümüşhane.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (2020). İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi Erişim: 4 Mart 2022.
SY, Sığınak Yönetmeliği. Resmî Gazete 19910 (25 Ağustos 1988), Erişim 3 Mart 2022
https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=4883&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5
Gazete Duvar, “Türkiye’de Sığınak Prosedürü Nasıl İşliyor?”, Erişim: 3 Mart 2022
https://www.gazeteduvar.com.tr/turkiyede-siginak-proseduru-nasil-isliyor-haber-1554879
Anadolu Ajansı. (14 Ağustos 2021). İstanbulda Kentsel Dönüşüm Kapsamında Hangi İlçede Kaç Bina Yenilendi. Erişim: 3 Mart 2022
Deutsche Welle. (17 Ağustos 2021). Depremin ardından 22 yıl: “Çok konuştuk, çok yol katedemedik”. Erişim: 03 Mart 2022
https://www.dw.com/tr/depremin-ardından-22-yıl-çok-konuştuk-çok-yol-katedemedik/a-58885890
Dünya. (7 Şubat 2022). Türkiye’de 25 bin riskli bina yıkılmayı bekliyor. Erişim: 3 Mart 2022
https://www.dunya.com/gundem/turkiyede-25-bin-riskli-bina-yikilmayi-bekliyor-haberi-648087