İzel Kocaman
Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre sağlık; sadece hastalık ve sakatlık halinin olmayışı değil, kişinin bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halinde olması anlamına geliyor. Bu tanımda da açıkça belirtildiği gibi ruh sağlığı, sağlığın ayrılmaz bir parçası ve bireyin ve toplumun iyilik hali ve etkili işleyişi için esas. Bu nedenle toplumun ruh sağlığını güçlendirmek için tıpkı tıpkı bulaşıcı hastalıklar, kalp sağlığı konusunda alınan önlemler gibi önlemler almak gerekiyor.
Ruh sağlığı ve hastalıkları, tıpkı fiziki sağlık ve hastalıklar gibi, çok sayıda ve birbirleriyle etkileşim içinde olan sosyal, psikolojik, ekonomik ve biyolojik faktörler tarafından belirleniyor. Yapılan pek çok araştırma yoksulluk ile ruh sağlığı arasında belirgin bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin 2018 yılında yapılan bir araştırmaya göre İskoçya’nın en yoksul bölgelerinde yaşayan erkeklerin %23’ü ve kadınların %26’sı olası bir psikiyatrik bozukluğa işaret eden ruhsal sıkıntı düzeyleri gösterirken, bu oran en az yoksul bölgelerde yaşayan erkek ve kadınlarda sırasıyla %12 ve %16 olarak gerçekleşti. İskoçya’da yoksulluk ile intihar arasında da açık bir ilişki var. En az yoksul olan bölgelerde intihar olasılığı en çok yoksun olan bölgelere göre üç kat daha yüksek. Toplumda dezavantajlı kişilerin ruhsal hastalıklara karşı daha savunmasız olmaları, kendilerini güvende hissetmeme ve umutsuzluk, ekonomik sorunlar, hızlı sosyal değişim, şiddet ve fiziksel sağlık riskleri gibi faktörlerle açıklanabilir.
Ülkelerin, toplumların ruh sağlığına ne kadar önem verdikleri konusunda 100 bin kişilik nüfusa düşen ruh sağlığı çalışanı sayısı önemli bir gösterge teşkil ediyor. Dünyada 100 bin nüfusa düşen ruh sağlığı çalışanı sayısı en fazla 43,5 ile Avrupa Bölgesi’nde. Türkiye’de ise bu sayı 16,33. Türkiye’yi 16,2 ile Amerika Bölgesi, 8,7 ile Pasifik Bölgesi, 7,3 ile Doğu Akdeniz Bölgesi, 4,8 ile Güney Doğu Asya Bölgesi, 1,4 ile Afrika Bölgesi takip ediyor. Küresel çapta ise 100 bin nüfusa düşen ruh sağlığı çalışanı sayısı 9.
Türkiye’de son yıllarda psikiyatri ve çocuk psikiyatrisi uzmanlık eğitimi kontenjanları artırılmış olsa da Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü verilerine göre ruh sağlığı alanında toplam çalışan sayısı, içinde bulunduğumuz DSÖ Avrupa Bölgesi ülkelerinin çok altında. Hekim dışı ruh sağlığı personelinin istihdamı konusunda da benzer sorunlar var. Sağlık alanında istihdam edilen psikolog, sosyal hizmetler çalışanı ve hemşire sayıları yetersiz olsa da son yıllarda bu sayıda artış eğilimi gözlemliyoruz. Örneğin, 2011 yılında 100 bin kişiye düşen psikolog sayısı 1,85 iken 2020 yılında 5,04’e yükseldi. 2011 yılında 100 bin kişiye düşen sosyal hizmetler çalışanı sayısı 0,92 iken 2020 yılında bu oran 2,64 seviyesindeydi.
Kaynaklar:
Taycan O. & Coşkun B. (2020) Ruh Sağlığını Güçlendirme, Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları, erişim: 8.07.2022
https://apps.who.int/iris/bitstream/handle/10665/42940/9241591595-tur.pdf
Sağlık Bakanlığı, Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı (2020-2023) erişim: 8.07.2022
https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/birimler/Ruh_Sagligi_Db/yayinlarimiz/URSEP_Baski.pdf
Knifton, L., & Inglis, G. (2020). Poverty and mental health: Policy, practice and research implications. BJPsych Bulletin, 44(5), 193-196. doi:10.1192/bjb.2020.78 erişim: 8.07.2022