Kadın cinayetleri ve aile içi şiddet Türkiye’nin toplumsal düzeydeki en büyük sorunlarından biri olarak gündemden düşmüyor. Ne yazık ki, Türkiye’de her güne farklı bir kadın cinayeti haberiyle uyanıyoruz. Ağustos ayı boyunca, Uzman Çavuş Musa Orhan’ın cinsel istismarına uğrayan ve yaşadığı bunalımdan dolayı intihar eden İpek Er davası kamuoyunun gündemine oturdu. Adli tıp raporuna rağmen, Musa Orhan’ın tahliyesi büyük tepki çekti. Araştırmamızda topluma kadın hakları ve kadına şiddet konusunda 3 farklı soruyu sorduk. Bu doğrultuda araştırmamızda toplumun kadın haklarının korunması konusundaki düşüncesini sorgularken aynı zamanda kadına şiddetin temelinde yatan sebepleri de incelemeyi amaçladık.
Katılımcılara “Sizce Türkiye Cumhuriyeti’nin adalet sistemi kadınları yeterince koruyor mu ?” sorusunu sorduğumuzda katılımcıların %73,8 oranındaki büyük çoğunluğu bu soruya “hayır” cevabını verirken %23,3’ü ise “evet” cevabını verdi. %2,8’lik küçük bir kesim ise “Fikrim yok/Cevabım yok” beyanında bulundu. Cinsiyet fark etmeksizin katılımcıların çoğunluğunun bu soruya “Hayır” cevabını vermesi toplumun büyük bir çoğunluğunun Türk adalet sisteminin kadın hakları konusunda yetersiz olduğunu düşündüğü sonucunu işaret etmekte.
Araştırmamızda katılımcılara kadın hakları ve kadınların iş hayatındaki yeri hakkında bazı ifadeler yönelttik ve bu ifadelere ne derece katıldıklarını sorduk. Bu doğrultuda “Kadın hakları konusunun abartıldığı düşünüyorum” ifadesine toplumun %66,8’lik çoğunluğu “katılmıyorum” derken %24.1’lik bir kesim “katılıyorum” cevabını verdiğini görüyoruz. “Türkiye’de kadınların gerekirse olumlu ayrımcılık yapılarak kamunun üst kademelerinde temsili arttırılmalıdır” ifadesi toplumun %67’lik bir oranı tarafından olumlu bir şekilde değerlendiriliyor. Diğer yandan araştırma sonuçlarımıza göre “kadınların özel sektörün üst kademelerinde temsili arttırılmalıdır” ifadesi %79,8’lik bir oranla destekleniyor. “Türkiye kadın hakları bakımından iyi bir durumda” ifadesi ise toplumun yarısından fazlası tarafından desteklenmiyor. Katılımcıların %31,6’sının Türkiye’nin kadın hakları konusunda iyi durumda olduğunu düşünmesi, araştırmamızın önemli sonuçları arasında yer alıyor.
Kasım 2019’da katılımcılara aynı ifadelere katılıp katılmadıklarını sorduğumuzda, “Türkiye kadın hakları bakımından iyi bir durumda” ifadesine katılanların oranı %34 olurken katılmayanların oranı %46 olmuştu. Eylül ayına gelindiğinde bu ifadeye katılmayanların ciddi oranda arttığı söylenebilir. Ek olarak Kasım 2019’da “Kadın hakları konusunun abartıldığını düşünüyorum.” ifadesine katılanların oranı %45 olurken, katılmayanların oranı %40 olmuştu. Benzer bir şekilde Eylül ayına geldiğimizde bu ifadeye katılmadığını belirten katılımcıların oranında önemli bir artış olduğu görüldü. Kasım 2019’dan beri ülkemizde yaşanan kadına şiddet olaylarına verilen tepkilerin toplum nezdinde önemli bir karşılığı olduğunu söylemek mümkün. Bu konuda kamuoyunun hassasiyetinin artması ise kadına şiddet ve kadın hakları sorunlarının çözülmesi için kritik bir adım olarak karşımıza çıkıyor.





