Meryem Hazal Çamurcu
KONDA, ‘İnsan Hakları Araştırması 2021’ raporunu yayınlandı. Araştırmanın ilk kısmı Türkiye’de toplumun insan haklarına yönelik bilgi ve tutumunu ele alıyor. Araştırmada dikkat çeken sorulardan biri “Türkiye’nin de imzaladığı tüm insan haklarını koruyan bir evrensel resmi beyanname var mı?” sorusu. Bu soruya %52 ile çoğunluk ‘Emin değilim’ cevabını vermiş. %27 ‘Hayır yoktur’ derken %21 ‘Evet vardır’ demiş. Evrensel beyannamenin varlığını bilenlerin eğitim durumlarına bakıldığında üniversite düzeyinde eğitime sahip olanların oranının en yüksek olduğunu görüyoruz. Buna göre üniversite eğitim seviyesinde %44 ‘Evet vardır’ derken %18 ‘Hayır yoktur’ cevabını veriyor. Emin olmayanların oranı ise %38.
Başka önemli bir soru ise insanın haklarının doğuştan mı geldiği yoksa devlet tarafından mı verildiği. Bu soruya ‘Herkesin temel hakkı vardır’ diyenlerin oranı %83. 2012’deki araştırmada aynı cevabı verenlerin oranı ise %86. 2021’e kıyasla insan haklarının doğuştan geldiğini savunanların oranında 3 puanlık bir düşüş var. Öte yandan, ‘Hakları devlet verir’ diyenlerin oranı %12 iken ‘Bilmiyorum’ diyenlerin oranı %5. 2012 yılındaki sonuçlarda ise temel hakları devletin verdiğini düşünenlerin oranı %10 idi. Fikri olmadığını belirtenlerin oranı ise %4. Bu oranlara baktığımızda 2021 yılında devletin temel insan haklarını verdiğini düşünenlerin oranının dokuz yıl öncesine göre 2 puan arttığını görüyoruz .
Araştırmada toplumun insan haklarını nerelerde öğrendiğine de değiniliyor. Sonuçlara göre toplumun %27’si haklarını aile veya çevresinden öğreniyor. Bunu %26 ile Anayasa takip ediyor. Medyadan öğrenenlerin oranı ise %24. %13’lük kesim temel haklarını yazılı ve görsel basından öğrendiğini belirtirken %11 sosyal medyadan öğrendiğini ifade ediyor. Bununla birlikte insan haklarını okulda öğrenenlerin oranı %13, kitaplardan öğrenenlerin oranı ise %6. Katılımcıların insan haklarını öğrendikleri yer konusunda en düşük oranda tercih ettikleri seçenek ise %4 ile kamu yöneticilerinin açıklamaları.
Sonuçlara göre insan hakları toplumun çoğunluğuna eşitlik kavramını çağrıştırıyor. İnsan haklarını en iyi ifade eden kavram sorusuna katılımcıların %26’sı eşitlik cevabını vermiş. Bunu %19 ile yaşam hakkı takip ediyor. Özgürlük ise %18 ile üçüncü sırada. Katılımcıların %3’ü insan haklarını en iyi ifade eden kavramın “hak arama” olduğunu söylerken, bu soruya “bir arada yaşama” cevabını verenlerin oranı %2. “Devlete karşı koruma” ise %1 ile en düşük oranda tercih edilen seçenek. 2012 yılındaki araştırmanın sonuçlarına bakıldığında ise durum biraz farklı. 2012 yılında insan haklarını en iyi ifade eden kavram sorulduğunda %33 ile çoğunluk özgürlük cevabını vermiş. Araştırmanın sonuçları son dokuz yılda insan hakları algısının değiştiğini gösteriyor. Yaşanan ekonomik krizin bunda etkili olduğu söylenebilir. Ekonomik iklimin daha istikrarlı olduğu 2012 yılında insan haklarını ifade eden en iyi kavram sorulduğunda toplumun çoğunluğu özgürlük derken 2021 yılı sonuçlarında en çok tercih edilen seçenek “eşitlik”. Özgürlük diyenlerin oranında 2012 yılına göre 15 puanlık bir düşüş var.
Araştırmada “adalet” kavramının hangi iki ifadeye karşılık geldiği de soruluyor. Katılımcıların %65 ile çoğunluğu adalet kavramını en iyi yansıtan ifadenin “Herkesin dini, kökeni, cinsiyeti, fikri, dili, rengi ne olursa olsun eşit olması” olduğu görüşünde. Bu ifadeyi %34 ile “Haklı ve haksızın ayırt edilmesi” izliyor. %23’lük kesim ise ‘Mazlumun hakkının korunması’ cevabını veriyor. .
Kaynak:
KONDA, “İnsan Hakları Araştırması”