Share on facebook
Share on twitter
Share on email
Share on whatsapp

Şili’de Referandum: Şili Halkı İlerici Anayasaya Neden “Hayır” Dedi?

Serenay Sasa

Uzun süredir yeni anayasa hazırlığının sancılarının sürdüğü Şili’de halk geçtiğimiz hafta Pazar günü sandığa gitti. Anayasa değişikliği talepleri ilk olarak 2019 yılında metro ücretlerine yapılan 4 sentlik zam ile başlayan ülke çapındaki protestolarda dile getirilmişti. Protestolar sonucu 30 kişinin hayatını kaybetmesi siyasi otoriteleri harekete geçirmişti. Ülkede Ekim 2020’de yapılan referandumda  Pinochet döneminden (1973-1990) kalan anayasanın değişmesi %78’lik oy ile kabul edildi. Geçtiğimiz pazar günü ise, oylamaya sunulan anayasa taslağı halkın %62’sinin “Hayır” oyuyla reddedildi. Peki, 2020’de değişimden yana beyanda bulunan Şili halkı neden yeni anayasa tasarısına “Hayır” dedi? 

“Dünyanın en ilerici Anayasası” hangi hakları içeriyordu? 

Şili’de hazırlanan anayasa taslağı “dünyanın en ilerici anayasalarından biri” olarak tanımlanıyordu. 170 sayfa ve 388 maddeden oluşan metin, 100’den fazla hakkı anayasal güvenceye kavuşturması ile dünyada bir rekora imza atacaktı. Anayasa taslağı, dikta döneminde General Augusto Pinochet’nin mimarı olduğu 1980 Anayasası’ndan hem siyasi hem de iktisadi açıdan önemli ölçüde farklılık gösteriyordu. Pinochet döneminin neoliberal politikaları önceleyen anayasasına karşı anayasa taslağı “sosyal ve demokratik hukuk devleti” amacı taşımaktaydı. Anayasa tasarısı, sağlık ve eğitim hizmetlerinin kamusallaşmasını, kürtajın yasallaşmasını, iklim krizi ile mücadeleyi, yönetimde cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını, yerel halklara özerklik tanınmasını ve işçi sendikalarının güçlendirilmesini öngörüyordu. Barınma, gıda, temiz hava, internet erişimi, emeklilik yardımları, ücretsiz hukuki danışmanlık ve “doğumdan ölüme kadar” bakım hakkı da anayasa ile güvence altına alınmış olacaktı. Metin, ayrıca Senato’yu ortadan kaldıracak ve yerel yönetimleri güçlendirecek ve Şili başkanlarının ikinci defa üst üste aday olmalarına olanak sağlayacaktı. Anayasa tasarısında Şilililerin “cinsel özellikler, cinsiyet kimlikleri ve ifadeleri de dâhil olmak üzere tüm boyutları ve tezahürleriyle” kendi kimliklerini seçme haklarının korunmasına yönelik taahhütler de yer alıyordu.

Ekonomik kaygılar, komünizm korkusu ve yerlilere özerklik tartışması

Siyaset bilimciler reddedilen anayasa taslağını Şili için “fazla radikal” olarak değerlendirdi. Ne de olsa Şili, General Augusto Pinochet’nin darbe ile yönetime el koyduğu 1973’ten bu yana neoliberal bir düzenle yönetiliyor. Ayrıca Şili, sadece Latin Amerika ülkeleri arasında değil liberal demokrasiler içinde de kamu hizmetlerine en az harcama yapan, özelleştirmelerin en yoğun olduğu ülkelerden biri konumunda. Önerilen anayasa ise eğitim, sağlık, emeklilik gibi konularda kamu hizmeti harcamalarını önceleyen bir anlayışı benimsemesiyle Pinochet dönemi ile taban tabana zıt bir sistemin sinyallerini veriyordu. Ekonomistlere göre kamu hizmetlerine ilişkin değişiklikler Şili’nin 317 milyar dolarlık gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 9 ila yüzde 14’üne mâl olacaktı.

Belki de hazırlanan metin Latin Amerika’nın hem en neoliberal hem de en muhafazakar ülkelerinden biri kabul edilen Şili için fazla sol tandanslıydı. Şili’nin eski devlet başkanı Ricardo Lagos (2000-2006) da metin için “aşırı derecede partizan” ifadesini kullandı. Bunun en önemli sebebi Anayasayı hazırlamak üzere Mayıs 2021’de seçilen 154 görevlinin çoğunluğunun sol fraksiyonu temsil etmesi ve yerli azınlıklardan 17 temsilci olması. Dolayısıyla sandalyelerin üçte ikisinden fazlasını kazanan solcular anayasa hazırlama sürecinin kontrolünü tamamen ellerine aldılar. Tasarıya yapılacak eklemeleri onaylamak için muhafazakâr kongre üyelerinin tek bir oyuna bile ihtiyaç duymadılar. Sonuç olarak, muhafazakarların görüş ve talepleri yeni tasarıda göz önüne alınmadı. Latin Amerika toplumlarındaki -özellikle Venezuela gibi örneklerin perçinlediği- komünizme dair yerleşik korku göz önüne alındığında sol ideolojinin baskın olduğu bir anayasanın halk tarafından tereddütle karşılanması daha iyi anlaşılabilir.

Tüm bunların ötesinde, anayasa teklifinin reddedilmesinin en büyük sebebinin yerli halklara tanınması planlanan özerklik olduğu düşünülüyor. Bir başka deyişle, pek çok seçmen metinde Şili’yi “çok uluslu bir devlet” olarak tanımlayan üsluba karşı çıktı. Anayasa tasarısı, nüfusun yaklaşık %13’ünü oluşturan 11 yerli halka kendi yönetim yapıları ve yargı sistemlerini kurma hakkı tanıyordu. Bu da yerli halkların ayrı uluslar olarak tanınabileceği anlamına geliyordu. Bu madde, anayasa tasarısının reddedilmesine yönelik kampanyanın merkezinde yer aldı. 

Referandum sürecine ilişkin pek çok etkenin de seçimin kaderini belirlediği söylenebilir. Uzmanlara göre sürecin çok uzaması, devlet başkanı Gabriel Boric’in popülaritesinin düşmesi, anayasa taslağının çok uzun olması ve topluma doğru aktarılamaması çoğunluğun “Hayır” oyu vermesinde etkili oldu. Şili’deki Cadem Publica Plaza araştırma şirketinin anketleri de süreç uzadıkça toplumun yeni anayasa metnine gösterdiği desteğin düştüğünü ortaya koyuyor. 


Referandum sürecinde özellikle dezenformasyonun da etkili olduğunun altını çizmek gerek. Nitekim, Latin Amerika ülkelerinin çoğunda olduğu gibi Şili’de de medya organları büyük sermaye gruplarının kontrolünde. Bu da anayasa tasarısına karşı olan sermaye gruplarının spekülasyon ve yanlış haberler ile karşı propaganda yaptıkları anlamına geliyor. Bu süreçte özellikle kürtajın anayasal hak olarak tanınması ile ilgili toplumda “hamileliğin dokuzuncu ayında kürtaj yaptırabilme” ya da “ev sahibi olmanın yasaklanması” gibi yanlış haberler yayıldı. 

Yine de Şili’de anayasa değişikliği süreci sonlanmış sayılmaz. Yeni anayasa tasarısına ilişkin referandumun sonucu ne olursa olsun Şilililer 2020’de darbe dönemi anayasasının değişmesini talep etti. 36 yaşındaki devlet başkanı Boric de seçim sonrası yaptığı konuşmada “Şilililer yeni bir fırsat sunulmasını talep ettiler ve biz de bu çağrıya uymak zorundayız.” sözlerini kullanarak Şili için değişimin geleceğinin sinyallerini verdi. Öte yandan, referandumla büyük bir yenilgiye uğrayan devlet başkanı Boric’in kendini yeniden kanıtlaması gerekecek. 

 

Kaynaklar: 

Gazete Duvar, 5 Eylül 2022, Şili’de referandum: Diktatör Pinochet dönemi anayasasının değiştirilmesi reddedildi. erişim: 08/09/2022

https://www.gazeteduvar.com.tr/silide-referandum-diktator-pinochet-donemi-anayasasinin-degistirilmesi-reddedildi-haber-1579994

 

Jack Nicas, 4 Eylül 2022, Chile Says ‘No’ to Left-Leaning Constitution After 3 Years of Debate, The New York Times. erişim: 07/09/2022

https://www.nytimes.com/2022/09/04/world/americas/chile-constitution-no.html?searchResultPosition=3

 

Ayrıcalıklı Abonelik

Türkiye Raporu’na Abone olarak her ay Türkiye çapında 1500 kişi ile yapılan anket çalışmalarının sonuçlarına ulaşabilirsiniz. Tüm sonuçlar parti, yaş, çalışma ve eğitim kırılımlarıyla beraber raporda yer alır. Aşağıdaki farklı paketleri inceleyerek seçtiğinizi satın alın.

İlgili Gönderiler

ABONELİK PAKETLERİMİZİ İNCELEDİNİZ Mİ?

Size uygun paketi seçin, detaylı anket raporları düzenli olarak e-postanıza gelsin.

İNCELE

Önerilenler

Türkiye Raporu mobil uygulamasına abone ol, her ay Türkiye çapında 2000 kişiyle yapılan anket çalışmalarının detaylı sonuçları ayda iki kez cebine gelsin.

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Yeni hesap oluştur!

Kayıt için aşağıdaki formu doldurun

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için aşağıda kullanıcı adınızı ya da email adresinizi girin.