Share on facebook
Share on twitter
Share on email
Share on whatsapp

Kadın Haklarının İyileştirilmesi İçin Ne Yapılmalı?

Yayınlanan araştırma sonuçları İstanbul Ekonomi Araştırma tarafından, 3-7 Mart 2022 tarihlerinde Türkiye çapında 12 ilde 1505 kişi ile yapılan anket çalışmasının sonucudur.

Mart ayı anketimizde katılımcılarımıza Türkiye’de kadın haklarının iyileştirilmesi için beş politika seçeneği sunduk ve onlardan sunulan seçeneklerin ne derece önemli olduğunu belirtmelerini istedik. Seçeneklerimizi, var olan yasaların uygulamasının iyileştirilmesi; ilgili bakanlıkların kadın örgütleriyle ortaklaşa politika üretmesi; İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi; okullarda ders kitaplarının toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alacak şekilde düzenlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratacak reklamların yapılması olarak belirledik. 

Bütün seçenekler, katılımcıların çoğunluğu tarafından çok önemli bulundu. Kadın ve erkeklerin bütün seçenekleri benzer oranlarda çok önemli bulduğu görüldü. Bununla birlikte bazı seçenekler katılımcılar tarafından daha yüksek oranlarda önemli bulundu. %58 ile çoğunluk, kadın haklarının iyileştirilmesinde var olan yasaların uygulamalarının iyileştirilmesinin büyük öneme sahip olduğunu ifade etti. Toplumun %47’si ilgili bakanlıkların kadın örgütleriyle ortaklaşa politika üretmesinin, %46’sı ise okullarda ders kitaplarının toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alacak şekilde düzenlenmesinin çok önemli olduğunu belirtti. Bununla birlikte katılımcıların %45 ile çoğunluğuİstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi”nin çok önemli olduğunu dile getirdi. En az önemli bulunan uygulama ise toplumun %22’sinin hiç önemli bulmadığını belirttiği “toplumsal cinsiyet farkındalığı yaratacak reklamların” yayınlanması oldu. 

Bütün seçmen gruplarında çoğunluk İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesinin  çok önemli olduğunu ifade etti. Sonuçlar özellikle AK Parti seçmeninde İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili bir kutuplaşma olduğunu gösteriyor. İktidar seçmeninin %29’u bu uygulamayı “hiç önemli” bulmadığını ifade ederken, %33’ü çok önemli bulduğunu belirtti. Eğitim düzeyleri açısından bakıldığında ise İstanbul Sözleşmesi’ne en çok önem atfeden grubun %54 ile üniversite mezunu ve üzeri eğitim seviyesindeki katılımcılar olduğu görülüyor. 

İlgili bakanlıkların kadın örgütleriyle ortaklaşa politika üretmesini kadın haklarının iyileştirilmesi açısından en az önemli bulan yaş grubunun 18-24 yaş arası gençler olduğunu görüyoruz. Bu yaş grubunun yalnızca %34’ü bu seçeneğin çok önemli olduğunu ifade etmiş. Bu noktada, gençlerin kamu kurumlarına şüpheci yaklaştıkları ve güvenmedikleri söylenebilir. 

Bakanlıkların kadın örgütleriyle ortaklaşa politika üretmeleri konusuna atfedilen öneme eğitim düzeyleri açısından baktığımızda görüş farklılıklarının azaldığını görüyoruz. İlkokul mezunu ve altı eğitim düzeyindekilerin %49,5’i ve üniversite mezunu ve üzeri eğitim düzeyindeki katılımcıların %58,5’i bu adımın çok önemli olduğunu ifade etmiş. 

Kadınların %60 ile çoğunluğu var olan yasaların uygulamasının iyileştirilmesinin kadın haklarının iyileştirilmesi açısından çok önemli olduğu görüşünde. Sonuçlara göre bu seçeneği çok önemli bulanların en azınlıkta olduğu yaş grubu %43,8 ile 18-24 yaş arası gençler. Parti grupları arasında AK Parti seçmeninin %59,40 ile çoğunluğu, var olan yasaların uygulanmasının iyileştirilmesinin çok önemli olduğu görüşünde. AK Parti seçmeni bu konuda CHP seçmeninin hemen arkasında. CHP seçmeni olan katılımcıların %68,9’u bu konunun çok önemli olduğunu ifade etmiş. 

18-24 yaş arası gençlerin %42 ile çoğunluğu okullarda ders kitaplarının toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alacak şekilde düzenlenmesini çok önemli bulduklarını ifade etmiş. Sonuçlara göre müfredatta değişiklik, Z kuşağı katılımcılarının kadın haklarının iyileşmesi açısından en çok önem atfettiği ikinci seçenek. Bu durum, bu yaş grubunun eğitim sisteminin mevcut halindeki eksikliklere yakın zamanda tanık olmasıyla açıklanabilir. 

Parti grupları açısından baktığımızda, ders kitaplarındaki değişikliklerin çok önemli olduğunu düşünenlerin en azınlıkta olduğu grubun %35 ile MHP seçmeni olduğu ortaya çıkıyor. 

Bütün seçenekler arasından katılımcıların geneli tarafından en az önem atfedilen uygulama ise “toplumsal farkındalığı yaratacak reklamların yayınlanması” oldu.

Sonuçlara göre, toplumun çoğunluğu, kadın haklarının iyileştirilmesi için öncelikle halihazırda var olan kurumların işleyişinin iyileştirilmesi gerektiği görüşünde. Bununla birlikte küçük yaştan itibaren toplumsal cinsiyet eşitsizliğine yönelik duyarlılığın oluşturulmasının da kadın haklarının iyileştirilmesinde önemli bir adım olacağı düşünülüyor. Buna karşın çoğunluk, kamu spotları ve reklamların bu konuda en az etkili olan seçenek olduğunu savunuyor. Bu noktada, toplumun, kadın haklarının iyileştirilmesi konusunda öncelikle kamu kurumlarını ve kamu görevlilerini sorumlu tuttuğu söylenebilir.  

 

Ayrıcalıklı Abonelik

Türkiye Raporu’na Abone olarak her ay Türkiye çapında 1500 kişi ile yapılan anket çalışmalarının sonuçlarına ulaşabilirsiniz. Tüm sonuçlar parti, yaş, çalışma ve eğitim kırılımlarıyla beraber raporda yer alır. Aşağıdaki farklı paketleri inceleyerek seçtiğinizi satın alın.

İlgili Gönderiler

ABONELİK PAKETLERİMİZİ İNCELEDİNİZ Mİ?

Size uygun paketi seçin, detaylı anket raporları düzenli olarak e-postanıza gelsin.

İNCELE

Önerilenler

Türkiye Raporu mobil uygulamasına abone ol, her ay Türkiye çapında 2000 kişiyle yapılan anket çalışmalarının detaylı sonuçları ayda iki kez cebine gelsin.

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Yeni hesap oluştur!

Kayıt için aşağıdaki formu doldurun

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için aşağıda kullanıcı adınızı ya da email adresinizi girin.