2019 Ekim verilerine göre Türkiye’de çalışma yaşındaki erkeklerin işgücüne katılım oranı %78 iken kadınlar için bu oran sadece %38. Kadınların iş gücüne katılma konusunda erkeklerin bu kadar gerisinde kalması ise bazı soruları akıllara getiriyor. Kadınlar çalışmak istemiyor mu yoksa iş hayatında yer bulmakta mı zorlanıyorlar? 8 Mart Dünya Kadınlar Günü araştırmamızda iş hayatında kadın ve erkeklere bakıştaki farklılıkları araştırdık. Bu doğrultuda, katılımcılara iş hayatındaki cinsiyet algılarını tespit etmeye yönelik ifadeler sunularak bunlara ne derece katıldıklarını değerlendirmelerini istedik. Katılımcıların hiç katılmadıkları ifadelere 1, tamamen katıldıkları ifadelere ise 5 puan verdiği çalışmada kadın ve erkeklerin konulara ilişkin bakış açılarındaki farklılıkları da gözlemledik. Karşımıza çıkan sonuçlar ise hayli şaşırtıcı.
Erkekler, kadın yöneticilerle çalışmak konusunda daha rahat. Oysa, her on kadın katılımcıdan üçü “Yöneticimin kadın olmasını istemem.” ifadesine katılıyor. Erkekler içinse bu ifadeye katılanların oranı %23,8. Öte yandan, erkekler genel olarak iş arkadaşlarının erkek olmasını kadınlara oranla daha fazla tercih ediyorlar. Kadın yöneticiler hakkında görüşlerin eğitim seviyesiyle paralellik göstermezken, siyasi parti tercihlerine göre ayrıştırılan katılımcılar arasında ciddi farklar ortaya çıkıyor. Meclisteki tek kadın lidere sahip parti olan İYİ Parti’nin seçmenleri 5 üzerinden 2 puanla kadın yönetici istemediklerine dair ifadeye en az katılanlar. En çok katılanlar ise bu ifadeye ortalama üç puan veren MHP seçmeni. Kadınlar ise kadın yöneticilerle çalışmaktan erkeklere oranla daha fazla kaçınırken erkek çalışma arkadaşlarını tercih ettikleri görüşüne katılmıyor. Her erkek katılımcıların %38,6’sı “Erkek çalışma arkadaşlarını tercih ederim.” ifadesine katılırken, kadınların %28,5’i bu ifadeye katılıyor. 18-24 yaş arasında bu ifadeye katılımın en yüksek oranda gerçekleşmesi ise belki de önyargıların en büyük kanıtı niteliğinde. Cinsiyetler arasındaki en önemli farklılık ise kadın iş arkadaşlarının verimliliklerinin değerlendirilmesinde karşımıza çıkıyor. Her dört erkekten biri aynı işyerinde erkeklerin kadınlardan daha çok çalıştığını düşünüyor. Kadınların ise yalnızca %16,9’u bu ifadeye katılıyor. Siyasi partiler arasında yine İYİ Parti seçmeninin bu ifadeye en az katıldığı görülürken, en çok katılan ise bu kez mecliste en yüksek oranda kadın milletvekili bulunduran HDP oluyor.
İş bulma şartlarının kadın ya da erkek fark etmeksizin herkes için zor olduğu şu günlerde her iki tarafın da diğer cinsiyetin daha kolay iş bulduğunu düşünmesi ise pek şaşırtıcı değil. Erkeklerin %40,9’u kadınların, kadınların ise %44’ü erkeklerin daha kolay iş bulduğunu düşünüyor. 2018 TÜİK verileri ise bu konuda kadınlara destek veriyor. Verilere göre, erkeklerde işsizlik oranı %9,5 iken kadınlar için bu oran %13,5, üstelik kadınların çok daha küçük bir bölümü işgücüne katıldığı halde. Kısacası, kadın ve erkeğin toplumsal hayatta eşit konuma ulaşması için gerekli iş hayatı şartları bu 8 Mart’ta da Türkiye’de sağlanmış değil. Dolayısıyla, kadının iş hayatına katılımın artırılmasında atılması gereken önemli bir adım var: önyargıları yıkmak.

