Mustafa Cem Yıldırım
Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte Rusya’ya uygulanan ambargo ve yaptırımlar, Rusya’ya karşı kullanılan en büyük silah olarak görülüyor. Güncel durum bu iken, insan hakları ihlali ve savaş suçu sonrasında uygulanan yaptırımlar hakkında dünya kamuoyunun ne düşündüğü önemli. Bu noktada, insan hakları ihlalleri ve savaş suçları karşısında kendi ülke çıkarlarını düşünenler de, küresel barışın sağlanması için ne pahasına olursa olsun karşılık verilmesi gerektiğini düşünenler de mevcut.
2019’da, 24 ülkede IPSOS ve Policy Institute at King’s College London tarafından yapılan araştırmaya göre katılımcıların %38’i ülkelerinin hiçbir zaman uluslararası hukuku ve insan haklarını ihlal etmemesi gerektiğini düşünüyor. %21 ise olağanüstü durumlarda uluslararası hukukun ve insan haklarının askıya alınabileceği görüşünde. Öte yandan, %20 civarı bir kesim, uluslararası hukukun ülkelerin hesaba katması gereken faktörlerden yalnızca bir tanesi olması gerektiğini söylüyor.
Rusya ile olan ticari anlaşmaların askıya alındığı, iptal edildiği ve Rusya’ya karşı ekonomik yaptırımların gündemde olduğu bu dönemde, insan hakları karnesi kötü olan ülkelerle ticaret yapılmasına nasıl yaklaşıldığı da merak konusu. İnsan hakları geçmişi iyi olanlarla ticaret yapılması gerektiğini düşünenlerinin oranı %36 iken, ülkelerinin ekonomisine katkı sağlandığı takdirde, insan hakları geçmişi kötü olan ülkelerle ticaret yapılabileceğini söyleyenlerin oranı %33.
Aynı araştırmaya göre, diğer ülkelerle olan yakınlık seviyesinin belirlenmesinde ekonominin ön planda olduğunu düşünenlerin oranı %44, ülke güvenliğine katkısının önemli olduğunu düşünenlerin oranı ise %40.
Ekonomi ve ülke güvenliği konularından sonra, %30’luk kesim insan hakları geçmişinin etkili olduğunu düşünüyor. Bir diğer %30’luk kesim ise uluslararası hukukun etkisinin önemli olduğunu belirtiyor.
Ayrıca, katılımcıların %53’ü bu tür uluslararası hukuk ve insan hakları ihlallerinin yaşandığı savaşlardaki sivil kayıplarının ülkesinin çıkarlarından önce geldiğini belirtiyor. %14 ise savaşlardaki sivil kayıpların kendi ülkelerinin çıkarlarından sonra geldiği görüşünde.
Katılımcıların yine %53’ü, eğer bir ülke savaş suçu işlerse, o ülkenin ulusal egemenliğine müdahale edilmesi anlamına gelecek olsa dahi, diğer ülkelerin savaşı durdurmak için devreye girmesi gerektiğini düşünüyor. Buna karşın, kendi ülkesinin bu müdahalede bulunması gerektiğini düşünenlerin oranı %41’e düşüyor.
Kaynaklar:
Ipsos, Global attitudes to human rights: the age of impunity, 2019
https://www.ipsos.com/en/global-attitudes-human-rights-age-impunity