Başörtüsü serbestliği, Ergenekon davası, Mavi Marmara, 2010 referandumu… AK Parti’nin üçüncü genel seçim zaferi hangi koşullarda doğdu? Haritalarla Seçimler’in yedinci bölümünde Türkiye’nin AK Partili yıllarında ikinci dönemi kapatıp çalkantılarla dolu üçüncü dönemi başlatan 2011 genel seçimleri var.
2000’li yılların AK Parti iktidarlarında Gülencilerin bürokraside, yargıda, orduda ve emniyette etkinlikleri iyice arttı. Bütün kurumlarda onlar vardı. 2007 seçimlerinden sonra da Gülencilerin kadrolaşmasının önünü açan pek çok gelişme yaşandı. Kuşkusuz bunlardan en kritik olanı Ergenekon ve Balyoz operasyonlarıydı. Haziran 2007’de boş bir gecekondunun çatısında bulunan silahlar ve bombalar, yıllarca sürecek ve pek çok gazeteci, asker ve akademisyenin Ergenekon adlı bir örgüt kurmak ve askeri darbe planları yapmak suçlamasıyla yargılanacağı davaların başlangıç noktası oldu.
Başörtüsü yasağı bu dönemde hâlâ önemli bir gündem maddesiydi. Üniversitelerde başörtüsüne serbestlik getirilmesine ilişkin anayasa değişikliği teklifi Şubat 2008’de Meclis’te kabul edildi. Bu kararın üzerinden bir ay geçmemişti ki Mart 2008’de AK Parti’ye kapatma davası açıldı. AK Parti kendini “laikliğe aykırı fiillerin odağı” hâline geldiği iddiasıyla kapatma tartışmalarının ortasında buldu. Dava Temmuz 2008’in sonunda sonuçlandı. AK Parti’nin 2008 yılında aldığı devlet yardımı miktarının yarısından yoksun bırakılmasına karar verildi.
2010 yılına gelindiğinde ise Türkiye’nin yakın tarihine geçecek iki önemli kırılma noktası yaşandı. 31 Mayıs 2010’da İHH İnsani Yardım Vakfı ve Özgür Gazze Hareketi’nin organize ettiği Gazze’ye yardım taşıyan Mavi Marmara gemisinde 10 yolcu, İsrailli savunma kuvvetleri tarafından öldürüldü. Saldırı, İsrail ve Türkiye ilişkilerinde kopma noktası oldu.
Mavi Marmara’dan yaklaşık üç ay sonra, Türkiye için simgesel bir tarih olan 12 Eylül’de yirmi altı maddelik anayasa değişikliği teklifi halk oylamasına sunuldu. Anayasa değişikliği, 12 Eylül darbesinin sorumlularının yargılanmasını engelleyen “geçici 15. maddenin” kaldırılması ve Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılması gibi konulara değiniyordu. 2008’de kurulan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) aktif bir boykot kampanyası yürüttü. CHP, MHP, bazı sol partiler “Hayır” cephesinde birleşmişti. AK Parti, BBP, Saadet Partisi ise “Evet” kampındaydı. “Evet”, “Yetmez Ama Evet”, “Hayır” ve “Boykot” kampanyalarının sonunda anayasa değişiklikleri %58’lik evet oyuyla kabul edildi.
CHP’de Baykallı Yılların Sonu, Kılıçdaroğlu’nun Sahneye Çıkışı
2011 seçimleri öncesinde CHP, fırtınalı bir dönemden geçmiş ve yeni bir sayfa açmıştı. 2010’da özel hayatına dair bir video kasedinin medyaya sızdırılması sonrası genel başkanlıktan istifa eden Deniz Baykal’ın yerine Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan oldu. CHP’de Baykallı yılların sonu gelmişti. Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasıyla parti içinde sosyal demokratlaşma eğilimi güçlendi. Tanıl Bora’ya göre bu dönemde CHP ulusalcı hattan uzaklaşarak sol-demokratik pozitif bir dile yöneldi. Özellikle Kürt sorununda Baykal döneminin “bölücülüğe destek” diyerek karşı çıktığı “barış süreci” politikasında Kılıçdaroğlu daha yapıcı eleştirilerde bulundu.
MHP’li Kadrolarda Değişim
Devlet Bahçeli, bu dönemde muhalefet cephesindeydi. MHP ulusalcı-milliyetçi ittifaklardan uzak durarak sivil-demokratik çizgiyi güçlendirmeye, milli bilinçli “derin Türk” imajını inşa etmeye gayret etti. Tanıl Bora’ya göre bu dönemde MHP içinde var olan görece liberal diskur, CHP-MHP tabanlarını Ege ve Akdeniz havzasında AK Parti karşıtlığında birleştiriyordu.
2011 seçimleri öncesi Bahçeli’nin A takımından bazı MHP’lilerin de özel hayatına dair video görüntüleri medyaya sızdırıldı. Bunun üzerine seçimlerin öncesinde MHP’de istifalar birbirini izledi. Bahçeli kurmaylarını kaybetti. Buna karşın farklı kesimlerden MHP’ye destek geldi. 2011 seçimleri öncesi Nakşibendi İskenderpaşa Cemaatinin şeyhi Nureddin Coşan, müritlerine MHP’ye oy vermeleri çağrısında bulundu.
Kürt Siyasi Hareketi: Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloku
Kürt siyasi hareketinin temsilcisi olan DTP, 2007’de seçimlere parti olarak değil bağımsız adaylarla girerek yirmi iki sandalye kazanmış ve on beş yıl sonra ilk kez Meclis’te grup kurmuştu. DTP’nin temel ilkesi “demokratik özerklik” idi. Parti, “sokağın iradesini” yansıtmayı hedefliyordu. Fakat, DTP 2009 sonunda kapatıldı, eş başkanlar Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk’ün de milletvekillikleri düşürüldü. DTP’nin yerine Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) kuruldu. BDP, selefinden “demokratik özerklik” ilkesini miras almıştı. 2011 seçimlerine bazı sosyalist parti gruplarının desteği ile “Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku” adı altında katıldı ve Meclis’te 36 sandalyeye sahip oldu.
Sağ, Hedef 2023 ve Erdoğanizm
Sağ kanatta ise yeni oluşumlar baş gösterdi. Numan Kurtulmuş liderliğinde bir grup Saadet Partisi’nden ayrılarak Halkın Sesi Partisi’ni (HAS Parti) Kasım 2010’da kurdu. Bugün İçişleri Bakanı olan Süleyman Soylu ise Ocak 2008-Mayıs 2009 arasında Demokrat Parti’nin genel başkanıydı. İki aktör de AK Parti’ye dahil olacak ve iktidarda önemli makamlarda görev alacaktı.
AK Parti cephesinde ise yeni kampanyalar söz konusuydu. “Hedef 2023” kampanyası 2011 seçimlerinin öncesinde başladı. Erdoğan’ın Reis ve Usta isimleriyle anılmaya başlaması da 2011 seçimlerinden sonra gerçekleşti. Erdoğan’ın ard arda kazandığı genel seçimler sonrasında gücünü arttırma ve “tek-adamlaşma” süreci 2011 seçimlerinden sonra siyaset bilimi literatüründe Erdoğanizm olarak kavramsallaştı.
Bu atmosferde Türkiye genel seçime gitti. 2011 genel seçimlerinde AK Parti oyların %49,83’ünü alarak sandıktan birinci parti olarak çıktı. Kılıçdaroğlu’nun CHP’si %25,98, Bahçeli’nin MHP’si ise %13 oy oranı elde etti.
AK Parti’nin Yükselişi: 2011 Seçimlerinde Birinci Partiler
- 2011 genel seçimlerinde AK Parti %50 oy oranıyla birinci parti oldu. CHP, %26 ile ikinci parti, MHP ise %13 ile üçüncü parti olmuştur.
- Türkiye’nin her bölgesinde AK Parti’nin birinci olduğu ilçeler bulunurken diğer partiler farklı bölgelerde öne çıkmaktadır. Parti, 778 ilçede birinci parti pozisyonundadır.
- CHP’nin Trakya’da, Kıyı Ege’de, Adana-Mersin yöresinde, Tunceli’de ve Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde birinci olduğu ilçeler bulunmaktadır. Toplamda 128 ilçede birinci olmuştur.
- BDP, bağımsız adaylarla katıldığı seçimlerde parlamentoya 36 milletvekili gönderdi. Geleneksel olarak güçlü olduğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yüksek oy alan BDP, toplamda 55 ilçede birinci olmuştur.
- MHP, %13 ile seçim barajını aşarken Türkiye genelinde yalnızca 6 ilçede birinci parti olabilmiştir. Bu ilçeler Mersin, Osmaniye ve Iğdır’da bulunmaktadır.
Muhalefetin Siyaseti: 2011 Genel Seçimlerinde İkinci Partiler
- Haritada 2011 genel seçimlerinde ilçelerde ikinci sırada yer alan partiler görülmektedir.
- 2011 seçimlerinde CHP 455 ilçede ikinci sırada yer alarak en fazla ikinci olan parti olmuştur. CHP’nin ikinci olduğu ilçeler Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi hariç Türkiye geneline dağılmıştır. Orta Karadeniz, Kocaeli/Bursa/Balıkesir/Eskişehir yöreleri ve Denizli-Uşak bölgesi ön plana çıkmaktadır.
- MHP ise 258 ilçede ikinci parti olmuştur. MHP’nin ikinci parti olduğu ilçeler Konya, Çankırı, Kütahya, Kastamonu, Adana, Kayseri, Yozgat, Gümüşhane, Bayburt ve Erzurum’da yoğunlaşmaktadır.
- AK Parti ülke genelinde 178 ilçede ikinci parti olmuştur. Bu ilçeler Trakya, Kıyı Ege, Adana-Mersin yöresi ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yoğunlaşmaktadır.
- BDP’nin ikinci parti olduğu ilçe sayısı 72’dir. BDP’nin ikinci parti olduğu ilçelerde birinci oldukları gibi Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunmaktadır. Yalnızca iki ilçe İç Anadolu’dadır. Onlar ise Konya’ya bağlı Cihanbeyli ve Kulu’dur.
- Saadet Partisi 2, HAS Parti ise 3 ilçede ikinci parti durumunda. Saadet Partisi’nin ikinci olduğu ilçeler Trabzon’a bağlı Of ve Hayrat ilçeleri olurken HAS Parti, Adıyaman’ın Sincik ve Gerger, Elazığ’ın Arıcak ilçeleridir.
Yeni CHP
- CHP, 2011 genel seçimlerinde %26 oy oranı elde ederek 1980 darbesi sonrasında yapılan tüm genel seçimlerde en yüksek oy oranını elde etti.
- Coğrafi olarak oy değişimleri incelendiğinde ülkenin genelinde partinin oy artırdığı görülmektedir. Özellikle Batı Anadolu’da CHP’nin neredeyse oy kaybettiği ilçe bulunmuyor.
- CHP’nin oy kaybettiği 180 ilçenin ezici çoğunluğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunmaktadır.
- 2007 genel seçimlerine katılan, ancak 2011 seçimlerinde gücünü önemli ölçüde kaybeden veya seçime katılmayan DP ve Genç Parti’den CHP’ye %5 civarında oy transfer olmuş görünmektedir.
Kılıçdaroğlu'nun CHP'si İlk Kez AK Parti'nin Karşısında
- 2011 genel seçimlerinde AK Parti ve CHP’nin birbirlerine karşı üstünlük kurduğu alanlar incelendiğinde 2002’den bu yana karşımıza çıkan benzer bir harita var. Toplamda 834 ilçede AK Parti, 129 ilçede ise CHP önde bulunmaktadır.
- Coğrafi olarak bakıldığında ise Trakya, Ege kıyıları, Akdeniz’in belirli ilçeleri, Orta Anadolu’da Alevi yurttaşların yoğun olarak yaşadığı ilçeler, Tunceli ve Artvin-Ardahan bölgesinde CHP’nin AK Parti’den fazla oy aldığı görülmektedir.
- 2007 seçimlerinden sonra Genç Parti ve Demokrat Parti’nin siyasal varlıklarını sona ermesi batı bölgelerde CHP’yi AK Parti’ye karşı güçlendirmiştir.
Bahçeli'nin MHP'si, Kılıçdaroğlu'nun CHP'si
- Harita, 2011 genel seçimlerinde CHP ve MHP oylarının karşılaştırmasını göstermektedir. Türkiye genelinde 665 ilçede CHP’nin oyları MHP’den fazladır. MHP’nin oyları CHP’den çoktur.
- MHP coğrafi olarak Kütahya, Konya, Çankırı, Kastamonu, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri, Kırıkkale, Nevşehir, Yozgat, Adana, Şanlıurfa, Erzurum ve Iğdır çevrelerinde CHP’den fazla oy almıştır.
Sağın Fraksiyonları: Saadet/BBP Karşılaştırması
- 2011 genel seçimlerinde %1 civarında oy almış ancak seçmen tabanı olarak Türkiye’nin önemli partilerinde BBP ve Saadet Partisi oylarının karşılaştırılması sonucu Saadet Partisi oylarının 636 ilçede BBP’den fazla olduğu tespit edilmiştir.
- Saadet Parti’sinin oyları genel olarak BBP’den fazla olsa da bazı bölgelerde BBP ön plana çıkmaktadır.
- Aydın, İzmir, Denizli, Ankara, Kırıkkale, Sivas, Yozgat Erzincan ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin genelinde BBP’nin oyları Saadet Partisi’nden fazladır.
Kopanlar, Kalanlar: Saadet/HAS Parti Karşılaştırması
- Numan Kurtulmuş, Saadet Partisi’nden ayrılarak HAS Parti’yi kurdu ve 2011 seçimlerine katıldı. HAS Parti ve Saadet Partisi oylarını ilçe bazlı karşılaştırdığımızda 628 ilçede Saadet Partisi’nin, 337 ilçede ise HAS Parti’nin daha fazla oy aldığını görmekteyiz.
- HAS Parti, Ege’nin iç kesimlerinde, Ankara çevresinde, Kastamonu, Ordu bölgelerinde ve Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’nun genelinde Saadet Partisi’nden fazla oy almıştır.