Lozan Antlaşması’nın 2023’te devreye girecek gizli maddeleri olduğu ve Türkiye’nin çok zengin bor yataklarının bulunduğu ancak madenin çıkarılmasına ‘dış güçler’in engel olduğu görüşü her dönemde toplumun çeşitli kitleleri tarafından benimseniyor. Yakın dönemde tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgını ise kimi kitleler tarafından inanılan yeni iddiaların ortaya çıkmasına yol açtı. Mayıs ayının ilk araştırmasında katılımcılara hem geçmişten beri süregelen iddialara hem de Koronavirüs’ün insan yapımı oluşuna yönelik iddialara inanıp inanmadıklarını sorduk.
Genel sonuçlara baktığımızda sunulan ifadeler içerisinde en yüksek katılma oranına sahip ifade %47,2 ile dış güçlerin Türkiye’nin bor madenlerini işlemesine engel olduğu ifadesi oldu. Lozan Antlaşması’nın 2023 yılında devreye girecek gizli maddeleri olduğunu düşünen katılımcıların oranı ise %38 olarak karşımıza çıkıyor. Koronavirüs’ün ortaya çıkışı ile ilgili ortaya atılan iki ifadeye katılma oranları benzer. Virüsün Amerika tarafından Çin’e zarar vermek için üretildiğini düşünenlerin oranı %37, virüsün Çin tarafından laboratuvarda üretildiğini düşünenlerin oranı ise yaklaşık %40 olarak görülüyor. Verilen yanıtları kendi içlerinde değerlendirdiğimizde, ilk iki ifade de belirtilen popüler komplo teorilerine inanan katılımcıların Koronavirüs hakkında ortaya atılan teorilere daha yüksek oranda katıldığını gördük.
