Elif Olça Arslantekin
İki buçuk sene önce hayatımıza giren COVID-19 salgını nedeniyle katı bir şekilde alınan sağlık önlemleri, uzaktan çalışma konusunda kritik bir artış yaşanmasına sebep oldu. Dönem dönem tamamen uzaktan çalışma yöntemini benimseyen işletmeler, salgının etkisinin azalması ile geleneksel çalışma yöntemine geri dönmüş durumda. Buna karşın, tamamen uzaktan çalışma modeline geçmiş şirketler de bulunuyor.
Nitekim, iş bulma sitesi olan Indeed’in yakın zamanda yaptığı bir araştırma, pandeminin başlangıcından bu yana uzaktan çalışmadan bahseden küresel iş listelerinin sayısının, Ocak 2020’de ortalama sadece %2,5’ten Eylül 2021’de neredeyse %7,5’e kadar yükseldiğini ortaya koyuyor. En fazla artış, İrlanda, İspanya ve İngiltere görülüyor. Dahası, kariyer sitesi Ladders, 2022’nin sonuna kadar Kuzey Amerika’daki tüm profesyonel işlerin %25’inin uzaktan çalışacağını tahmin ediyor.
Microsoft’un 2022 İş Trendi Endeksi’ne göre, çalışanların yaklaşık %38’i artık hibrit bir ofiste çalışıyor. Dünyanın çoğu, işverenlerin büyük ölçekte hem uzak hem de hibrit çalışmayı benimsemesiyle, işyerinin geleceği için daha ilerici bir modeli hızla benimsiyor. Fakat, uzaktan çalışma kültürel farklılıklardan, teknolojik veya lojistik engellerden dolayı her ülkede eşit derecede benimsenmiyor. Uzaktan çalışma potansiyeli, sektörlerinin, mesleklerinin ve faaliyet karışımının bir yansıması olarak ülkeler arasında farklılık gösteriyor. Örneğin, iş ve finans hizmetleri Birleşik Krallık ekonomisinin büyük bir bölümünü oluşturduğundan dolayı uzaktan çalışma için en yüksek potansiyele sahip ülkelerden birisi. Dahası, birçok ülke yeni çalışma yöntemleri konusunda kafa kafaya giderken geleneksel yöntemlere daha bağlı olan Fransa ve Japonya gibi yerlerdeki çalışanlar ofise genellikle tam zamanlı olarak gidiyor.
Buna karşın; evden çalışma, son iki yılda birçok işçi için o kadar yaygın hale geldi ki İskandinavya dışında ve Batı Avrupa’da birkaç yer dışında 2010’larda bu uygulama oldukça nadir olmasına rağmen bugünlerde çoğu Avrupa ülkesi, özellikle de GSYH’si daha yüksek olanlar, bu kavramı yürekten benimsiyor. Eurostat’ın yaptığı araştırmaya göre, uzaktan çalışma oranlarının en yüksek olduğu ülke %25,1 ile Finlandiya olurken ikinci sırada ise %23,1 ile Lüksemburg yer aldı. Üçüncü sırada yer alan İrlanda’nın oranı %21,5 iken sonuncu sırada yer alan Bulgaristan’ın oranı ise sadece %1,2.
Pandemiden önce, yüksek ücretli işlerin %4’ünün altında uygulanan uzaktan çalışma fırsatları, 2020’nin sonunda yaklaşık %9’a sıçradı. Bunun yanı sıra, hala düşük bir sayı olmasına rağmen, dünyadaki şirketlerin %16’sının hiçbir ofisi veya genel merkezi olmadan ve %100 uzaktan çalışan şirketlerin olması, uzaktan çalışmanın ne kadar büyüdüğünü ve geliştiğini ortaya koyuyor.
Bunun yanında, 530’dan fazla şirketin katılımı ile gerçekleştirilen “Uzaktan Çalışmada Güncel Trendler” başlıklı araştırmanın sonuçları, şirketlerin %89’unun şu an uzaktan çalışma politikasını zaten uyguluyor veya uygulamayı planlıyor olduğunu, telekomünikasyon ve teknoloji sektörleri ise bu politikayı uygulayan sektörlerin başında geldiğini gösteriyor.
Uzaktan çalışmaya geçilmesindeki en önemli etkenler Covid-19 salgını ve çalışanların istekleri olmasına rağmen bu yöntemin hayatımızda kalıcı olacağını söylemek mümkün.
Kaynaklar:
BBC, The countries resisting remote work
https://www.bbc.com/worklife/article/20220511-the-countries-resisting-remote-work
Findstack, The Ultimate List Of Remote Work Statistics for 2022
https://findstack.com/remote-work-statistics/
KPMG, Uzaktan Çalışmada Güncel Trendler
https://home.kpmg/tr/tr/home/medya/press-releases/2022/05/uzaktan-calismada-guncel-trendler.html
Eurostat, How usual is it to work from home?
https://ec.europa.eu/eurostat/web/products-eurostat-news/-/edn-20210517-2