Kaan Eroğuz
Türkiye Raporu’nda 28.10.2022 tarihinde yayınlanan “Ekonomik Krizin Aynası: Enflasyon” başlıklı yayınımızı siz değerli okuyucularımızın erişimine açmıştık. Yayınlanan raporumuzda tüm dünyada ama özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin orta ve alt sınıfları tarafından hissedilen ekonomik krizin etkilerine değinmiştik. Bu etkilerin yıkıcılığını ortaya koyan etkenlerin başında ise yüksek enflasyon oranlarının geldiğini ve bu yüksek enflasyon oranlarının toplumun yoksul kesimlerinin alım güçlerini düşüren ve hızla yoksullaşmalarına neden olan olumsuz etkileri üzerinde durmuştuk. Türkiye’nin ise, OECD ülkeleri arasında açık ara farkla en yüksek enflasyon oranına sahip olduğunu ve küresel etkilere sahip ekonomik krizden en fazla etkilenen ülkeler arasında yer aldığını ortaya koymuştuk.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de enflasyon oranlarındaki değişimi yakın süreç içerisinde inceleyen bir çalışma yayınlandı. Kasım ayı başında Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) yayınladığı “Dar Gelirlinin Gıda Enflasyonu 126-146 Arasında” başlıklı çalışma, AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılından günümüze uzanan süreçte enflasyon oranlarındaki değişimi inceliyor.
DİSK-AR tarafından yayınlanan çalışmanın verilerine göre; 2002 yılının Kasım ayında iktidara gelen AK Parti’nin aynı yılın Aralık ayında devraldığı enflasyon oranı %29,7’lik bir orana sahipken 20 yıllık sürecin sonunda bu oran yaklaşık 56 puan artarak %85,5 seviyesine geldi. Ancak DİSK-AR araştırmacılarına göre yayınlanan resmi enflasyon gelir gruplarının alım gücünü yansıtmaktan uzak. Yapılan hesaplamaya göre, emeklilerin gıda enflasyonu %126,2, en yoksul ikinci %20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu ise %127,6, en yoksul %20’lik gelir grubunun enflasyon oranı ise %146,2 olarak saptanıyor. Enflasyonun toplumda nasıl ve ne ölçüde hissedildiğini ortaya koyan çalışmada, Türkiye’de toplumun en yoksul %20’lik kesiminin enflasyonu %146,2 oranında hissetmesine karşın toplumun en yüksek gelir grubuna sahip kesimleri enflasyondan %72,9 oranında etkileniyor. TÜİK’in açıkladığı gıda enflasyonu oranının %99,1 olduğu göz önüne alındığında toplumun dar gelirli gruplarının yoksullaşma süreçleri daha da belirginleşiyor. Bu kapsamda DİSK-AR’ın ortaya koyduğu veriler, Türkiye’de farklı ekonomik grupların krizden etkilenme skalaları arasındaki makasın önemli ölçüde açıldığını da tespit ediyor.
2002-2022 yılları arasındaki enflasyon oranlarına baktığımızda, özellikle 2019 sonrası enflasyon oranlarının ciddi bir ivme yakaladığı ve 2019 yılından itibaren son yirmi yılda hiç rastlanılmadığı kadar yüksek oranları yakaladığı gözlemleniyor. 2019 sonunda %10 civarında seyreden enflasyon oranı 2021 sonunda %20 civarına, 2022 yılının içinde bulunduğumuz Kasım ayında ise %85 civarına gelmiş bulunuyor. Araştırmada, AK Parti hükümetleri döneminin 2003-2022 Ekim dönemi arasında tüketici fiyatları ve gıda fiyatlarının 10 ila 14 kat arttığı tespit ediliyor. Diğer taraftan DİSK-AR’ın çalışmasında, özellikle son yıllarda gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki farkın açılmaya başladığı, 2012 yılının Ekim ayında 212 olan TÜFE’nin 2022 Ekim ayında 1.084 olduğu, 2012 Ekim ayında 217 olan gıda enflasyonu endeksinin ise 2022 Ekim ayında 1.444 seviyesine geldiği bilgisi yer alıyor. Bu bilgilerden hareketle 2022 Ekim ayı itibariyle iki endeks arasındaki farkın 360 puana yükseldiği tespit ediliyor.
Son olarak, DİSK-AR’ın 3.11.2022 tarihinde erişime açtığı “Dar Gelirlinin Gıda Enflasyonu 126-146 Arasında” başlıklı çalışmada yer alan bir başka bilgi daha önemli görülüyor. Araştırmada yer alan bilgilere göre, TÜİK, enflasyon artışının yüksek olduğu üç ana harcama grubunu; % 117,15 ile ulaştırma, yüzde 99,05 ile gıda ve alkolsüz içecekler ve yüzde 93,63 ile ev eşyası olduğunu açıklıyor. Böylece enflasyon oranlarının en yüksek olduğu ulaşım harcama grubunda üç haneli rakamlara ulaşıldığı, ikinci sırada yer alan gıda ve alkolsüz içecekler harcama grubu ile üçüncü sırada yer alan ev eşyası harcama grubunda ise üç haneli rakamlara oldukça yaklaşıldığı göze çarpıyor.
Tüm dünyada etkileri hissedilen ekonomik krizin ve buna bağlı olarak yükselen enflasyon oranlarının Türkiye’de çok ciddi boyutlara ulaştığı yukarıda yer verdiğimiz bilgilerle süreç içerisinde de tespit edilebiliyor. Türkiye’nin 2023 seçimlerine doğru yol aldığı günümüzde AK Parti iktidarının, iktidara geldiği 2002 yılından itibaren ortaya çıkardığı enflasyon karnesi de bu bilgilerle ortaya konmuş durumda. Türkiye’de seçmenin bu karneye vereceği reaksiyon ise 2023 seçimlerine yansıyacak sonucu önemli ölçüde etkileyeceği tahmin edilebilir.
Kaynakça:
DİSK-AR, “Dar Gelirlinin Gıda Enflasyonu 126-146 Arasında”
https://arastirma.disk.org.tr/?p=9384
Türkiye Raporu, Kaan Eroğuz, “Ekonomik Krizin Aynası: Enflasyon”
https://turkiyeraporu.com/arastirma/ekonomik-krizin-aynasi-enflasyon-11314/